Su ve Çevre Teknolojileri Dergisi 128. Sayı (Mart 2019)
PORTRE & RÖPORTAJ her şehirde yeni kurulan bu teşkilatın nasıl çalışması, neler yapması gerek- tiği konusunda bilinçlenme sağlamak adına konferanslar tertip edilmesini istiyordu. O dönem bir komisyon kurulmuştu. İzmir Valiliğinden gelen istek üzerine bu toplantıyı benim düzenlemem yönünde görevlendir- mede bulunulmuştu. O toplantının çok güzel bir şekilde organize edilme- sini sağlamıştım. Toplantıya katılan başta İzmir Valisi Necdet Calp olmak üzere bütün Ege Bölgesi valileri, kaymakamlar ve ordunun üst düzey komutanları, bu toplantıdan etkilen- mişlerdi. Yapılacak konuşmaların hepsini kitap haline getirmiştim ve bu kitapçık konferansa gelenlere girişte dağıtılmıştı. Faruk Sükan, bundan dolayı beni çok tebrik etmiş ve daha önemli makamlara ulaşmam için teş- vik etmişti. O dönem Çevre Müste- şarı olarak Turgut Kılıçer isminde eski bir vali görev yapıyordu. Sükan, beni Turgut Kılıçer’den sonraki müsteşar yapmak istiyordu. Fakat ben doçent olduğumdan ve akademik kariyeri- min sekteye uğrayacağından dolayı kabul etmemiştim. Bunun üzerine beni Strazburg’daki Avrupa Konseyi Mahalli İdareler Komisyonu’na Müs- teşar ile birlikte Türkiye Temsilcisi olarak tayin etmişti. O dönem sık sık Strazburg’a gidip, oradaki çevre konularının, Türkiye’nin lehine olması için gayret sarf ediyordum. Bu süreçte, Strazburg yakınında bulunan Stuttgart Üniversitesi Kentsel Altyapı Enstitüsü’nde endüstri atıksularının bakterilerin solunum aktiviteleri üze- rine etkisi konulu bir çalışma yapmış, 1980 yılında çalışmayı profesörlük tezi olarak vermiştim. 1980 yılı başında profesörlüğe yükseltilmiştim. 1980 IHTILALI VE KURUCU MECLIS’E (DANIŞMA MECLISI) SEÇILMIŞTIM “1980 yılında askeri ihtilal olmuş ve yaklaşık bir yıl sonra teşkil edile- cek Kurucu Meclis için tüm Türki- ye’de ilanlar yayınlanmıştı. Ülkenin büyük sorunlar içerisinde olduğunu, bu nedenle tarafsız olan, siyasi bir par- tinin içerisinde yer almayan insanla- rın Kurucu Meclise üye olmaları için başvurusu isteniyordu. Başvuran 12 bin kişi içerisinden Kurucu Meclis’in diğer kanadı olan Danışma Meclisi’ne 160 kişi seçilmiş ve ben de başvurum üzerine Çorum’dan seçilen iki aday- dan biri olmuştum. Kurucu Meclis’e girerken üniversite ile olan bağımı kesmek zorundaydım. Çünkü ilgili Kanun’da, üyenin hiçbir yerle bağı olamayacağı yönünde hükümler yer alıyordu. Çok zor zamanlardı, ülke parçalanıyordu, Maraş olaylarında yüz elliden fazla, Çorum’da atmıştan fazla kişi hayatını kaybetmişti. Her taraf yanıyordu, her gün 20-30 kişi hayatını kaybediyordu. Ben ülkemin her şeyin üzerinde geldiğine inanan bir kişiyim, her insanı kucaklarım, ayırt etmem, hocalığım ve idarecili- ğim bunun örneğidir... Ama ülkemin parçalanmasına taraftar değilimdir. Okullarda her gün boykot oluyordu. Müdürü olduğum Buca Mühendislik Mimarlık Yüksek Okulu, 5 hafta sol- cuların kontrolünde, 3 hafta sağcıların kontrolüne giriyordu. Bu arada okul tahrip ediliyor, ders yapmak isteyen hocalar boykotlar nedeniyle öğrenci bulamıyordu. Bütün bu yaşananlar tüm ülke insanları gibi beni de derin derin düşündürüyordu. Ahıska muha- ciri bir ailenin vatansever evladı olarak Kurucu Meclis’e müracaat etmiştim. Ankara’da göreve başladıktan sonra eski bir milletvekili olan eniştem, bana hangi komisyona girmek iste- diğimi sormuştu. Ben de Bayındırlık ve İskan ile ilgili komisyona girmek istediğimi söylemiştim. Kendisi ise beni Bütçe ve Plan Komisyonu’na girmem yönünde teşvik etmişti. 27 kişi seçilecekti. İlk turda 9 kişi seçilmişti, ben üçüncü sırada seçilmiştim. Bence bunun nedeni ilk doktoram sırasında 4 sömestr ekonomi eğitimi almış olmamdı. Etkisi olduğunu düşünü- yorum, çünkü kimse kimseyi tanımı- yordu, kimse bir partiden gelmemişti, ama hayat hikayem ve kendim olumlu bir etki yaratmış olmalı ki en değerli komisyona seçilmiştim...” İMAR VE İSKAN BAKANLIĞI GÖREVINE GETIRILMEM... “1982 yılı yazında Meclis tatil olduğunda Çeşme’deki küçük evi- mizde ailecek yaz tatili geçiriyorduk. O günlerde Kaymakam ve Emniyet Müdürü, Konsey Başkanı Kenan Evren’in beni görmek istediğini söy- lemek üzere siteye geldiler. O dönem devam eden Anayasa Komisyonu çalışmalarıyla ilgili, Komisyon’a üye olmadığım halde, belirli konularda fikirlerime başvurulacağını düşün- müştüm. Kenan Evren görüşmem esnasında bazı bakanlıklarda değişim olacağını belirtmişti ve benim de İmar ve İskân Bakanı olarak görev almamı istemişti. Beklemediğim oldukça şaşır- tıcı bu teklif neticesinde 15 Temmuz 1982 yılında İmar ve İskan Bakanı olarak göreve başlamış ve 13 Aralık 1983’e kadar bu görevi sürdürmüş- tüm...” Kurucu Meclis-Danışma Meclisi başvuru fotoğrafı (İzmir, Haziran 1981) 62 suvecevre.com SU VE ÇEVRE TEKNOLOJİLERİ • 03 / 2019
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=