Su ve Çevre Teknolojileri Dergisi 130. Sayı (Mayıs 2019)

42 SU VE ÇEVRE TEKNOLOJİLERİ • 05 / 2019 suvecevre.com içe olan cihazlardır. İçlerinden mil- yonlarca metreküp tabii ortam hava geçerek görev yaparlar. Ortam havası içindeki tozlar, topraklar, samanlar, böcekler, polenler gibi doğada yer alan maddeler suya karışır. Bu mad- delerin ayıklanması için çok başarılı filtrelerin olması gerekiyor ve biz bu konuda 15 yıl süresince uzman olduğumuzu söyleyebilirim. Soğutma suyuna havadan gelen her türlü mad- deyi, kendi geliştirdiğimiz bir teknikle filtreleyebiliyoruz, böylece ısı eşanjör- leri ve chiller bakımları azalıyor...” Ayrı bir odam yok “Şirketimiz İzmir’de bulunmasına rağmen İskenderun, Çorlu, Bursa, Gaziantep gibi Türkiye’nin birçok şehrine hizmet veriyoruz. İş arka- daşlarımla aynı ortamda çalışmak- tan keyif alan biriyim. Ayrı bir odam bulunmuyor. Çalışanlarımıza hep aynı konunun önemine vurgu yapa- rım, ‘takım çalışması’... İşyerimizde oldukça önemli çalışmalar yürütüyo- ruz ve sadece bireylerin değil, tüm çalışanların katkısıyla başarıya ula- şıyoruz...” Şirket olarak küçülmeye gitmiyoruz “Ekonomik durgunluk dönemle- rinde yatırımlarımı eksiltmem ve yatı- rım planlarımı ertelememem. Dünya savaşlarından sonra Almanya ve Japonya gibi ülkeler oldukça olumsuz- luklar içindeyken, kararlılıkla üretime ve çalışmaya odaklanmaları sayesinde diğer ülkelerden çok daha iyi seviye- lere geldiler. Bunlar hep yaşandı. Ben de hiçbir zaman karamsar olmadım ve hep aynı çizgide devam ettim. Tür- kiye’de son üç yıldır ekonomik açıdan bir durgunluk yaşanıyor; ancak ben bu durgunluğun daha da fazla devam edeceğine inanmıyorum. Ülkemizde dinamik, aktif bir nüfus var. 80 mil- yonluk nüfusa sahip bir ülkede yaşa- nan durgunluğun uzun yıllar devam edeceğini düşünmüyorum. Şirket olarak biz de bu durumu gördüğü- müzden büyüme yönünde adımlar atıyoruz. Ayrıca Türkiye’nin ekono- mik potansiyelini sadece ülke içeri- sindeki 80 milyonluk nüfus ile değer- lendirmek de doğru değil. Yurtdışında da 80 milyon kişiye erişmiş durumda olan bir ülkeyiz. Müteahhitlerimiz, yurtdışında birçok ülkeye hizmet veri- yor, ihracatımız yüksek seviyede. Bu açıdan baktığımızda, 160 milyonluk bir potansiyele sahibiz...” Makale yazmaktan keyif alıyorum “Son teknolojik gelişmeler araş- tırma yapma konusunda insanları oldukça rahatlattı. 52 yıllık mühen- dislik hayatımda hiç boş kalmadan, sürekli araştırdığımdan beynimde mesleki açıdan büyük bir kütüphane oluştu. Makale yazmak için bu bilgi- leri toparlamak yeterli oluyor. Yaz- mış olduğum makaleler kendi bilgi birikimimden oluşuyor. Yüz elliden fazla makale kaleme aldım ve bu makaleler Su ve Çevre Dergisi başta olmak üzere teknik dergilerde yayın- landı. Makale yazmak benim için çok keyifli bir uğraş. Çünkü bilgilerimi, tecrübelerimi paylaşmak, insanlara bilgi kazandırmak, gurur verici bir durum... Kitap okumayı da seviyo- rum. Bu kapsamda eski romanları yeniden okuduğum da oluyor. Örne- ğin geçtiğimiz yıl Yaşar Kemal’in İnce Memed romanını yeniden okudum. Bir tarih yazarı olan Abdullah Ziya Kozanoğlu’nun kitaplarını da beğe- nerek okuyorum. Galatasaray Lisesi Mezunları Derneği ile ABD’deki AWWA (American Water Works Association) Derneği’nin üyesiyim. AWWA Derneğinin yüz yılı aşkın bir süredir faaliyette olması nedeniyle geniş bir bilgi birikimi bulunuyor ve üye olarak bu bilgilere ulaşabiliyor olmam da bana çalışmalarımda katkı sağlıyor...” Bilgi birikimini bir sonraki kuşağa aktarmak... “Birlikte çalıştığım oğlumKaya 36 yaşında. Oğlumla çalışmak mutluluk verici bir durum. Çünkü birçok firma, kurucusunun işten uzaklaşması son- rası devamlılığını yitiriyor. Avrupa’ya bakıldığında uzun yıllar devam eden firmalar olduğunu görebiliyoruz. Bu bakımdan kazandığımız bilgi biri- kiminin devam ettiğini görmek, 35 yıllık birikimini bir sonraki kuşağa aktarmak güzel bir duygu. Oğlum Gıda Mühendisi olduğundan bakte- rilerle ilgili konulara oldukça hakim. Bakterileri tanıyor olması, kendisine büyük avantaj sağlıyor; çünkü suyun en büyük sıkıntılarından biri bak- teri. Bakterilerin öldürülmesi birçok kişi tarafından öğrenilmiş durumda, ancak ölen bakterilerin ceset olarak suyun içerisinde var olduğu gerçeği göz ardı ediliyor. Gıda sanayisinde suyun içerisinde yer alan bu cesetler, ürünlerle temas ediyor ve gıdalara ula- şıyor. Nasıl ki bir canlı öldüğünde kok- maya başlıyor, bu bakteriler de suyun içerisinde kokmaya başlıyor...” l PORTRE & RÖPORTAJ

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=