Su ve Çevre Teknolojileri Dergisi 131. Sayı (Haziran 2019)
32 SU VE ÇEVRE TEKNOLOJİLERİ • 06 / 2019 suvecevre.com RAPOR edildi. Evsel atıksuların %14’ten faz- lası arıtılmadan deşarj edildi, sanayi kaynaklı atıksuların ise yaklaşık %38’i su kütlelerine deşarj edilmeden önce arıtmadan geçirilmedi (TÜİK, 2018). Ötrofikasyonun ülkede yaygın oldu- ğuna veya noktasal kaynaklı deşarj (kentsel atıksu veya endüstriyel atıksu) uygulamalarıyla veya tarım kaynaklı su akışıyla ilgisi olduğuna dair elde çok az belgeye dayalı delil bulunuyor. Ancak Türkiye, son dönemde kara ve kıyı bölgelerinde “hassas alanlar” veya “potansiyel olarak hassas alan- lar” belirlendi. Su Çekimi Üzerindeki Ekonomik ve Sosyal Baskılar Türkiye’de su kullanımının, yüksek gelirli ülkelere oranla daha verimsiz olduğu belirtilen raporda, kullanılan bir ton su başına gayri safi yurtiçi hasıla (GSYH), Fransa’dakinin sadece %35’ine tekabül ettiğine değiniliyor. Rapora göre, 2014 yılında 32 dolar/ m 3 seviyesine ulaşan bu değerde, son yıllarda fazla bir artış görülmedi (Şekil 2). Suyun tarımda verimsiz şekilde kullanılması, pek çok nehir havza- sında hem yüzey hem de yeraltı su kaynaklarından fazla su çekilmesine neden oluyor. Salma, karık açma ve sınır çekme gibi verimsiz yüzeysel sulama yöntemleri oldukça yaygın. Kentsel Atıksu Toplama ve Arıtma Altyapısının Durumu Rapora göre, büyük şehirlerde yaşayan insanlar için atıksu toplama ve arıtma kapasitesinin arttırılması için dikkate değer bir çaba gösterili- yor. 2006-2014 yılları arasında, Tür- kiye’de su hizmeti veren kuruluşlar tarafından ortalama 4800 kişi kana- lizasyon sistemine bağlı hale geldi ve ek olarak günde 6850 kişiye atıksu arıtma hizmeti sağlandı. Nüfusun 7 milyon arttığı bu dönemde Türkiye, kanalizasyon hizmetlerinden atıksu arıtma hizmetinden ise 20 milyon kişinin yararlanması sağlandı. Ayrıca, arıtılmadan deşarj edilen atıksu oranı, 2006-2016 döneminde %36’dan (1.226 milyon m 3 ) %14.3’e (642 mil- yon m 3 ) düşürüldü (TÜİK, 2018). Bu önemli ilerleme, ulusal ve ulus- lararası fonların teknik ve mali des- teğiyle mümkün oldu. Atıksu arıtma tesislerinden hizmet alan nüfus oranı, 2004-16 döneminde %36’dan %70’e yükseldi. (TÜİK, 2018). Ancak ikincil veya üçüncül atıksu arıtımına erişimi olan nüfus oranı, OECD ülkeleri ara- sında en düşük olanlardan biri (Şekil 3). OECD tarafından hazırlanan rapora göre, Türkiye’deki Kentsel Atıksu Arıtma Yönetmeliği (2006), Kentsel Atıksu Arıtma Direktifi’nin (KASAD) gerekliliklerini yansıtır nitelikte ancak uygulama konusunda halen sorunlar bulunuyor. Örneğin Türkiye, su kirleticilerinin izleme ve denetimini havza düzeyinde su ortam- Şekil 3. Atıksu arıtımına erişim artarken ülke, OECD ülkeleri arasında son sıralardadır. Şekil 2. Türkiye’de kullanılan bir ton su başına GSYH, bu konuda başarılı olan ülkelerin gerisindedir.
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=