Su ve Çevre Teknolojileri Dergisi 133. Sayı (Ağustos 2019)
suvecevre.com 37 08 / 2019 • SU VE ÇEVRE TEKNOLOJİLERİ PORTRE & RÖPORTAJ ailecek de iç içe olmamıza imkan sağ- lıyordu. Bu da benim kitap okuma alışkanlığım üzerine olumlu etkilerde bulunuyordu. Öğretmenlerim tarafın- dan ilkokuldayken hediye edilen Fareli Köyün Kavalcısı, Robinson Crusoe ve Polyanna kitapları bu alışkanlığımın temel taşları oldular...” “İlkokul son sınıfa geçtiğim yaz, bağlı olduğumuz ilçe olan Emirdağ’a taşınmıştık. Emirdağ’da, köydeki gaz lambasının ardından ilk defa elektrikle aydınlatılan bir ortamda bulunma ve çalışma fırsatı yakalamıştım. Bir sene sonra da, babamın tekrar tayin olması üzerine, ortaokul ve lise yılla- rımın geçtiği Eskişehir’e taşınmıştık. O dönemde Eskişehir’deki Çocuk Kütüphanesi ve Halk Kütüphane- si’ndeki kitapları yoğun bir şekilde okumuş olmam, gelecek yıllarımın şekillenmesinde çok önemli bir rol oynayacaktı...” Çevrecilik babamdan miras “Hayatım boyunca hep çalıştım... Yedi yaşımdayken bile amcamla yakın köy pazarlarına domates ve biber satmaya giderdim. Ortaokul ve lise yıllarında da yaz tatillerinde hiç boş durmazdım ve bu tatil dönemlerini çalışarak geçirirdim. Babamın memur olmasından dolayı ekonomik duru- mumuz çok kötü sayılmazdı; ancak biz daha çok para kazanmak ve aileye katkı üretmek için, şimdi doktor olan daha küçük kardeşimle, yine de çalı- şırdık. Yaz boyu simit, dondurma satardık... Babam da çalışkan ve geli- şime açık bir insandı. Eskişehir’de görevli olduğu dönemde, seçilmiş diğer bazı sağlık memurlarıyla bir- likte Ankara’daki Refik Saydam Hıf- zıssıhha Enstitüsü’nde özel bir eğitime alınarak, çevre uzmanı olarak görev- lendirilmişti. Eskişehir’in tüm köyle- rini dolaşarak sağlıklı tuvalet yapımı, diş temizliği, verem gibi konularda eğitim filmlerini gösterip anlatıyor ve uygulamalar yapıyordu. Bu film- leri akşamları evde bize de izletirdi. Sağlıksız tuvaletler konusunu oldukça dert edinmiş olduğunu hatırlıyorum. Dolayısıyla çevrecilik bana babamdan miras kaldı diyebilirim. Ben de dahil dört çocuk yetiştiren ve şu anda 86 yaşında olan annem ise oldukça zeki ve vizyon sahibi, bilge bir kadın...” “AtomAlimi” olacaktım... “Yaz tatillerinde üst sınıfların kitaplarını bulup buluşturur ve onlara çalışırdım. Çok okuyan başarılı bir öğrenciydim. Yazı da yazıyordum. Lise yıllarımda bir bölge gazetesinde köşe yazarı dahi olmuştum. Kimya, sevdiğim bir dersti. Herkesin çekindiği redoksla, formüllerle uğraşmak benim için bir oyundu. ‘Atom Alimi’ olmaya karar vermiştim. Hatta Atom Enerjisi Kurumu’ndan tüm kitapçıkları iste- yip, cilt yaptırmış ve arkasına ‘Atom Sevgisi’ yazmıştım...” Doğan Kardeş’teki kız... “Yaz tatillerinde çalıştığım yer- lerden biri de Eskişehir’deki meşhur Maksut Ağa Simitçisi’ydi. Sabah simidi için sabah üç buçukta kalkarak fırına gider, saat 10’da uyumak için tekrar eve dönerdim. Akşama doğru saat 4 civarında da akşam simidi için bir kere daha fırına giderdim. Yine bir sabah uyumak için eve giderken, düzenli takip ettiğim Doğan Kardeş dergisinin yeni sayısını alıp, sayfalarını çevirmeye başladığımda hayatımdaki en büyük dönüm noktasıyla karşılaş- tım. Dergide ‘Mektuplaşmak İsteyen Kardeşler’ sayfasında, 13 yaşında bir kızın fotoğrafı beni çok etkilemişti. Bu kız, gelecekte, elli yıla yakın bir süredir birlikte olduğum sevgili eşim olacaktı. Hemen yazdığım mektup, çok kitap okuduğum için metin açısından da zannediyorum başarılıydı ve el yazım da güzel olduğundan dikkat çekmişti. Dolayısıyla dedesi eski milletvekili bir Yargıtay üyesi, babası subay, iyi halli bir ailenin kızı olan sevgili eşim, mek- tup arkadaşı olarak o kadar çocuk ara- sından benim gibi bir köylü çocuğunu kabul etmişti...” 20 Temmuz 1969... “20 Temmuz 1969 tarihi tüm dün- yanın olduğu kadar benim için de çok önemli bir tarih... Neil Armstrong’un ‘Benim için küçük fakat insanlık için büyük bir adım’ diyerek Ay’a ilk ayak bastığı o dakikalarda, ben de Lale- li’deki Renk Apartmanı’nın ikinci katındaki 3 numaralı dairenin önüne doğru adım atıyordum. İki aydır mek- tuplaştığım ve o zamana kadar sadece fotoğrafını gördüğümmektup arkada- şımın evinin önündeydim. 16 yaşın- daydım. Hayatımdaki en önemli andı. Kapı açıldığında gördüğüm 13 yaşın- daki kıza sırsıklam aşık olmuştum, o andan itibaren de tam 50 yıldır hep onun yörüngesinde dönüyorum...” Kimya Fakültesi “Lise ikinci sınıfta TÜBİTAK Matematik Yarışması’nda Eskişehir’i temsil etmek için İstanbul’a geldi- ğimde, Laleli’deki İstanbul Üniver- sitesi Kimya Fakültesi’nin karşı kal- dırımında durup, zamanın ikinci en
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=