Su ve Çevre Teknolojileri Dergisi 134. Sayı (Eylül 2019)
10 suvecevre.com SU VE ÇEVRE TEKNOLOJİLERİ • 09 / 2019 “ARAZİ TAHRİBATINA SON VERMEDEN İKLİMKRİZİ ÖNLENEMEZ” H ükümetlerarası İklim Deği- şikliği Paneli (IPCC) tara- fından hazırlanan ve İsviç- re’nin Cenevre kentinde kamuoyuna sunulan bilimsel rapora göre arazileri kullanış şeklimiz, hem iklim değişik- liğinin ana etkenlerinden birini teş- kil ediyor; hem de insan ve doğanın bağlı olduğu karasal sistemler üze- rine sürdürülemez bir yük yüklüyor. IPCC’nin “İklimDeğişikliği ve Arazi” başlıklı özel raporu, ısınan dünya- daki iklim, insan ve karasal alanlar arasındaki ilişkiyi gözler önüne seri- yor. Rapor iklim değişikliğinin artan kuraklık, biyoçeşitlilik kaybı ve gıda güvensizliği gibi etkileri ile araziler üzerindeki baskıyı daha da artırdığı konusunda uyarılarda bulunuyor. WWF (Dünya Doğayı Koruma Vakfı) İklim Değişikliği Başdanış- manı Dr. Stephen Cornelius, “IPCC raporu, hali hazırdaki arazileri kullanış şeklimizin küresel ısınmanın nedenleri arasında yer aldığını ve aynı zamanda karasal alanların insan ve doğaya sağ- ladığı desteği küçümsediğimizi gözler önüne seriyor. Arazileri kullanış şek- limiz konusunda acil bir dönüşüme ihtiyacımız olduğunu artık görmemiz gerekiyor. Önceliklerimiz doğal eko- sistemleri korumak ve restore etmek ve sürdürülebilir gıda üretimi ve tüke- timine geçiş olmalı. İklim krizi ile mücadele konusunda esas olan, arazi kullanımı konusunda doğru kararları alabilmek. Paris Anlaşması’nın 1.5 °C hedefini tutturmak istiyorsak, sürdü- rülebilir karasal alan yönetime geçişin fosil yakıt emisyonlarının hızlı ve kesin bir şekilde azaltılması ile desteklen- mesi gerekli. Bu konulardan sadece birinde harekete geçmek tek başına yeterli olmayacak. Ormansızlaştırma, turbalıkların ve diğer doğal ekosistem- lerin yok edilmesi bir yandan karbon emisyonlarına neden olurken aynı zamanda bugüne dek görülmemiş boyutta biyolojik çeşitlilik kaybına ve arazi bozunumuna yol açıyor. Gıda sektörü, tek başına, tropik ormanlar üzerindeki baskısı başta olmak üzere, dünya genelinde ormansızlaşmanın %75’inden sorumlu. Gıda üretimi, savan ve otlakların yok edilmesinin de en önde gelen nedenleri arasında yer almakta” açıklamalarında bulundu. Cornelius, “İnsanlar, küresel boyutta buzul olmayan karasal yüze- yin yaklaşık %72’sini kullanmakta. İnsan kaynaklı sera gazı emisyonla- rının yaklaşık % 23’ü, başta orman- sızlaştırma, tarım alanı açmak için habitat dönüşümü ve hayvancılık gibi faaliyetler nedeni ile arazi kullanımı esnasında oluşmakta. İklim deği- şikliği, şimdiden, artan sıcaklıklar, yağış düzenlerinin değişmesi ve aşırı hava olaylarındaki artışlar yüzünden gıda güvenliğinin dört ana ayağını (uygunluk, erişim, kullanım ve istikrar) doğrudan etkiliyor. Harekete geçmek konusunda geç kalmamız, iklim deği- şikliğinin gıda güvenliği üzerindeki olumsuz etkilerini hızla artıracak. En büyük risk altındakiler de dünyanın en yoksul kesimleri” dedi. Cornelius, “İklim değişikliği konu- sunda atılacak erken adımlar, sürdü- rülebilir kalkınma ve diğer toplumsal getirilerinin yanı sıra arazi kullanımı üzerindeki tehditlerle mücadele konu- sunda çok boyutlu yarar sağlama potansiyeline sahip” diye ekledi. Rapor, arazi kullanımı tercihle- rimizde belirleyici olan etkenlere de dikkat çekiyor. WWF, gıda güvenliği ve doğal hayatı desteklemenin yanı sıra iklim açısından güvenli bir gele- ceği güvence altına alabilmek için sürdürülebilir arazi yönetimi araçları için bütüncül bir yaklaşım öngörüyor. Bu noktada iklim değişikliğine yönelik önlemlerin temeli doğaya dayandırıl- malı. Ülkemizde de subasar ormanlar ve sulak alanları çevreleyen tüm doğal ekosistemler (ağaç, çalı, doğal çayırlar) aynı şekilde yerel ekonomiyi destekler- ken hem insan hem de doğanın sağlı- ğına katkıda bulunuyor. Rapor, iklim, insan ve doğanın özünde birbirleriyle bağlantılı olduğunu bilimsel verilerle ortaya koyuyor. İklim değişikliğinin etkilerini hafifletmek ile doğa kaybının önüne geçmek için birlikte hareket edilirken iklim uyumu ve gıda güven- liği konuları ile bütüncül bir yakla- şımla ele alınması gerektiği raporda vurgulanıyor. l
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=