Su ve Çevre Teknolojileri Dergisi 135. Sayı (Ekim 2019)
36 SU VE ÇEVRE TEKNOLOJİLERİ • 10 / 2019 suvecevre.com RÖPORTAJ demek. Endüstriyel atıksuların geri kazanımında noktasal kaynak tabanlı çözümler düşünmeli. Bir endüstriyel tesis içerisinde ayrı karakterde atıksu kaynakları olduğu durumlarda bun- lara ayrı ayrı çözümler düşünülmeli. Sadece atıksuyu değil, atıksuyun içeri- sindeki değerli hammaddelerin, ısı ve enerjinin geri kazanılması ile hem çev- resel hem ekonomik katkı sağlanacak. Biz de projelerimizi hazırlarken bunu göz önünde bulunduruyoruz. Farklı karakterde sular varsa bunları birbi- rine karıştırmadan geri kazanmanın faydalı olduğunu tecrübe ettik, pro- jelerimizi bu doğrultuda hazırlıyoruz. SU VE ÇEVRE: Artemis Arıtım olarak tüketicilerin ve işletme sahip- lerinin neler yapabileceği konusunda fikirleriniz nelerdir? SALİH ALİİPEK: Ülke geneli için konuşursak, tasarruf, azaltma ve geri kazanım yapmamız gerekiyor. Bireysel olarak hepimiz tükettiğimiz su mik- tarını azaltabiliriz. İşletmeler alacak- ları tedbirler, yeni teknolojiler ve ek tesisler ile kullandıkları suyu öncelikle azaltıp sonra geri kazanabilirler. Evsel atıksular belediyelere ait atıksu arıtma tesislerinde arıtıldıktan sonra ileri yön- temlerle geri kazanılabilirler. Bunları başarmak için önce çalış- mayan arıtma tesislerinin rehabilitas- yonu, iyileştirilmesi ve etkin şekilde işletilmesi gerekiyor. Atıksuyu mevcut deşarj standartlarına göre arıttıktan sonra geri kazanım için bir sonraki adıma geçmeliyiz. Bunu yaparken de kademeli olarak hareket etmeliyiz. Başlangıç olarak % 15-20 oranında bir geri kazanımla başlayıp, bunu zaman içerisinde arttırarak suyun tamamını geri kazanmayı hedefle- meliyiz. Süreç içerisinde alıcı ortama deşarj standartlarını, yasa, yönetmelik ve teş- vikleri, çevre lehinde düzenlemeliyiz ki geri kazanmak ile deşarj etmek ara- sındaki makas açılmasın. Teknoloji yaşam konforumuz, ulaşım ve ileti- şim araçlarımız çok hızlı ve gittikçe gelişiyor. 30-40 sene önceki yaşam standartlarımızın çok üstünde yaşı- yoruz. Bu baş döndürücü teknolojik gelişmeleri dünyamız ve tüm ekosfer için de kullanmalıyız. Örneğin 30-40 sene önceki deşarj standartlarımızı kökten değiştirmeyi düşünmeliyiz. Suyu doğadan aldığımız gibi hiç değiştirmeden geri bırakmak ya da tekrar kullanılabilir bir hale getirmek artık uzak bir hayal değil, aksine dün- yadaki insan ve tüm canlı yaşamının sürdürülebilirliği için vazgeçilmez hedef olmalı. Daha cesur ve farklı bakış açısına ve yaklaşımlara ihtiyaç var. Bununla ilgili teknik ve idari çalış- maların hızla yapılması gerekiyor. SU VE ÇEVRE: Artemis Arıtım bu konuda neler yapıyor? SALİH ALİİPEK: Artemis Arıtım uzun yıllardır atıksuyun geri kazanımı ile ilgili çalışmalarını Teknopark ofi- sinde yaptığı Ar-Ge çalışmalarıyla sürdürüyor. Atıksuyu bir atık değil, bir kaynak olarak değerlendiriyoruz ve yerine hiçbir şeyin koyulamadığı bir kaynak olduğunu biliyoruz. Her ürünü icat edip, üretebilirsiniz ama bu ürünleri üretirken ihtiyacınız olan ‘’Su’’yu icat edemezsiniz. Bu yüzden yapmış olduğumuz çalışmaları çok değerli ve önemli buluyoruz. Daha da yaygın hale getirmek için ekonomik çözümler üretmeye devam edeceğiz. Sanayicimizin üzerindeki ekonomik yükün farkındayız. Atıksuyu arıtma ve geri kazanma konusunu, en son yapılacaklar listesinden ilk sıraya aldı- rabilmek için teknoloji geliştirmeye ve ekonomik hale getirmeye devam ede- ceğiz. Tabii ki bunu yaparken başka bir tarafı bozmadan, minimum atık oluşturarak atıksuyun geri kazanımını sağlayacağız. Geri kazanımın temel teknolojisi olduğunu söylediğimiz filt- rasyon tekniklerinden kaynaklı ortaya çıkan konsantre akımın bir atık oldu- ğunu bilerek ve bu atığın arıtılması için çeşitli Ar-Ge çalışmaları yapan, bir tarafı tamir ederken diğer tarafı bozmayan bir kuruluş olduğumuzu göstermekteyiz. Her açıdan çevreye maksimum fayda sağlayan teknoloji- ler geliştirmekteyiz. Bu temel hedef doğrultusunda da çeşitli teknolojileri entegre edip Ar-Ge çalışmalarıyla des- tekleyip sanayide uygulanabilir hale getirmek için gerekli çalışmalara hız kaybetmeden devam edeceğiz. Çünkü bizler biliyoruz ki, tükenmekle karşı karşıya kalmış su kaynaklarımızı koru- mak, atıksuların geri kazanılmasına bağlıdır. Böylelikle gelecek nesilleri- mizin su kıtlığı felaketiyle karşılaşma ihtimalini en aza indirmiş olacağız. l
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=