Su ve Çevre Teknolojileri Dergisi 136. Sayı (Kasım 2019)

26 SU VE ÇEVRE TEKNOLOJİLERİ • 11 / 2019 suvecevre.com bir çöplük. Bu çöplükte pet şişeleri, oyuncaklar, balıkçı ağları, poşetler ve milyonlarca çeşitli atık yer alıyor. Bienal’in küratörü(**) Nicolas Barriud, “Yedinci Kıta dediğimiz şey, yaşamak istemediğimiz, redde- dip attığımız şeylerden oluşmuş bir ülke, insan yapımı ilk yer ve açıkça bir felaket ve yağmur ormanlarının yandığı ve plastik moleküllerinin okya- nusları doldurduğu, içine girdiğimiz yeni dünyanın adı. Bu devasa yüzer plastik kütlesi, ‘ilerleme’ olarak adlan- dırdığımız faaliyetlerimizin sonucu” değerlendirmesini yapıyor ve Yedinci Kıta’nın modern zamanlar tarafından üretildiğini belirtiyor. Yedinci Kıta, sanatı, insanın etkile- rini, takip ettiği yolları, bıraktığı izleri ve insan- olmayanlarla etkileşimini araştıran bir antropoloji olarak tanım- lıyor ve artık farklı bir jeolojik çağ yaşandığını ortaya koyuyor. Bienal ana başlığını, jeolojik faaliyetlerin şekillen- dirdiği bu yeni çağı, “Antroposen” ola- rak adlandırıyor. Bienal adını, popüler bilimde çağın küresel ısınmayla birlikte en gözle görünür sonuçlarından biri olan, Pasifik Okyanusu’nun ortasın- daki devasa atık yığınından alıyor. İnsan atıklarının okyanusun orta- sında dünyaya yeni bir kıta kazandır- dığı bu olay, 16. İstanbul Bienali için ekolojik sorunlar karşısında sanatın güncel durumunu pek çok sanatçı, düşünür, antropolog ve çevreci ile bir- likte araştırmak için bir çıkış noktası oluşturuyor. *** Çevre ile ilgilenen bir bilim adamı olarak sergilerin tümünü görmeyi arzu etmeme rağmen çok farklı bölgelerde oldukları için en çok eserin yer aldığı MSGSÜ İstanbul Resim ve Heykel Müzesi’ni gezmeyi tercih ettim. Her birini tek tek incelediğim 38 sanatçı ve sanatçı kolektifinin Antroposen Çağı’nı farklı perspektiflerden ele alan gerçek ya da kurmaca hikâyelere dayalı eserleri ve uydurdukları kav- ramlar ile nesneleri burada yer alıyor. Eserlerinin birçoğu bana göre soyut ve hatta kişisel sanat eğilimlerin gös- tergesi olduğundan, ilgilendiğim çevre konularını kapsayan eserlerden önemli gördüklerimle ilgili bilgileri aşağıda sizlerle paylaşmayı istiyorum. Dora Buder ’un eseri, yakındaki bir binadan ses frekanslarını kaydede- rek bir dizi çevre benzetimli toz oda- cığına ileten sabit basınçlı bir sistem olarak çalışıyor. Bu frekanslar yaratılan “istikrarsız imgeler” için canlı müzik işlevi görürken, odaların içindeki hava akışları harekete geçirildiğinde çeşitli parçacıklar sürekli olarak havaya kalkıyor ve dolaşıma giriyor. Bu par- çacıkların hareketleri ve renk tonları J.M.W. Turner’in sanayi kirlenmesi ve volkanik tozun dünyanın atmosferinde yarattığı gözle görünür değişimlerin kültürel olarak ilk portrelerini verdiği söylenen tablolarının kirli atmosferini yeniden canlandırıyor. Eloise Hawser ’ın multimedya yerleştirmesi çöp boşaltma alanı, atık idaresi ve döngülerinin maddi, algısal ve duygulanımsal yönlerini inceleyen üç film ve bir dizi heykelsi çalışmadan oluşuyor. Hawser İstanbul’da ürettiği yeni filmini, ülkedeki en büyük atık dönüşüm merkezinde gerçekleştirdi. Sanatçı burada atıkların işlenip geri dönüştürülerek çoğunlukla yakıt kay- naklarına çevrildiği arıtma ve geri dönüşüm tesislerini inceliyor. Dünya- nın birçok yerinde ve ülkemiz de bu atıklar genellikle dönüştürülmediği için 7. Kıta’nın büyümesini körüklüyor. Üç ekrandan izleyiciye sunulan filmde, bu altyapı tesislerinin oynadığı top- lumsal rol de sergileniyor. Hawser, bu tesislerde bulduğu atıklardan yapılma heykelleri de sergileyerek atık kavra- mında içkin olan toplumsal boyutları keşfediyor. Deniz Aktaş’ ın süregiden Yokyer- ler adlı serisi, kentsel çürümeyi, çev- resel çöküşü, yerinden olan veya göç eden insanları ve hem kentlerin hem de doğanın travmatik dönüşümünü yansıtıyor. Aktaş, Bienal’de iki küçük ebatlı çalışmasının yanı sıra Umudun Yıkıntıları başlıklı iki yeni çizimini de sergiliyor. Feral (yabanıl) Atlas çatısı altında bir araya gelen yüzden fazla sanatçı, bilim insanı, mimarlardan oluşan bir kolektif. Feral Atlas’ın işi, insanların ön görmediği vahşi olay- lar ve distopik öğelere odaklanıyorlar. Feral Atlas (Yabanıl Atlas) Kolektifinin

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=