Su ve Çevre Teknolojileri Dergisi 136. Sayı (Kasım 2019)

28 SU VE ÇEVRE TEKNOLOJİLERİ • 11 / 2019 suvecevre.com çevrimiçi ortamdan ilk kez bir sergi alanına taşıdığı çalışması Bienal’in en çarpıcı işlerinden biri olarak değer- lendiriliyor. İnsanların kurduğu altyapıların öngörülememiş etkilerini inceleyen kolektif, plantasyonlar, nakliye yolları, fabrikalar, barajlar, elektrik santral- leri ve sondaj makinaları gibi sıradan altyapıların ne kadar ölümcül etkileri olduğunu ortaya koyuyor. Bu Atlas’a dahil edilen yabanıl varlıklar hem canlı hem de cansız olgular içeriyor. İstilacı türler, denizdeki plastikler ve endüstri- yel gürültü ile yan yana duruyor. İnsanların mühendislik faaliyetleri- nin en büyük başarılara ulaştığı nok- tada, yabanıl varlıklar harekete geçi- yor. İnsanların kurduğu altyapılardan beslenerek, bizim arzu etmediğimiz şekilde ve planlarımızla hiç ilgilenme- den kendi yörüngelerini çiziyorlar. Bienal’de İnsan faaliyetlerinin ölümcül sonuçlarına odaklanan bir çalışmada, doğaya verilen geri dönüşü olmaz tahribatın raporlamaları görü- yor, dinliyor ve okuyorsunuz. “Hay- vanlar için sualtı gürültüsünden kaçış yok” bölümünde sualtındaki insan eliyle yaratılan gürültü kirliliğini din- leyebiliyorsunuz. Aynı şekilde P Montana (kuzu sar- maşığı)’nın ABD’nin doğusunda yayıl- ması üzerinde duruluyor. Bu yayılmaya katkıda bulunan iki temel safha olmuş. Birincisi bu bitkinin 20. yüzyılın ilk yarısında Amerika’nın güney doğu- sunda devlet desteğiyle yoğun şekilde ekilmesiydi. Bu süre zarfında P. Mon- tana çok sayıda destekçi tarafından hem çiftlik hayvanları için bir saman mahsulü hem de nişasta, kağıt, kumaş ürünleri için ideal bir malzeme olarak tanındı. Kuzu sarmaşığının yayılma- sındaki ikincil tarihsel etken, bu böl- gede toplumsal ve tarımsal değişimlerle ilgiliydi. Toprak kalitesinin düşmesine ve pamuk kurdunun yayılmasına bağlı olarak pamuk üretiminin uğradığı sekte, çok sayıda insanın kırsal alanlar- dan kentsel bölgelere hareket etmesiyle birleşince bu durum pek çok çiftliğin ikincil ormanlara dönüşmesiyle sonuç- landı. Bu da, ekilmiş milyonlarca P. Montana’nın on yıllarca kontrolsüz ve denetimsiz şekilde büyümesine yol açtı. Kollektif ’in belirttiği gibi, çok sayıda insanın kırsal alanlardan kent- sel bölgelere hareket etmesiyle kentler kalabalıklaştı ve konut ihtiyacı arttı. Yapılan konutlar tarım alanlarının azalmasına neden oldu. Ozan Atalan ’ın çalışması, insan- ların yayılma faaliyetlerinin bedelini odağına alıyor. Uygarlığın sınır tanı- madan büyümesi ile doğanın ortadan kalkması arasında bağlantı kuruyor. Monokrom adlı manda iskeleti yerleş- tirmesinde İstanbul’a özgü bir canlı olan mandanın yaşam alanlarına müdahaleyi gösteriyor. Yeni İstanbul Havalimanı ve Boğaz'a üçüncü köp- rünün inşasıyla Kuzey Ormanlarına yapılan kentsel müdahale bölgeye özgü bu canlı türünün zorla göçüne neden oluyor. Yerleştirmesinin yanı sıra sanatçının Kemerburgaz'da çek- tiği bir belgeselde mandaların yaşam alanlarını ve inşaat çılgınlığının bu alanları nasıl yok ettiğini gösteriyor. Ayrıca odada bulunan heykel bileşe- ninde, toprak üzerine dökülmüş beton platform üzerine bir manda iskeleti yer alıyor. Simon Fujiwara , İstanbul'daki lunapark üreticisinin çöplüğünden çıkan pop ikonlardan hareketle bir dünya yaratmış.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=