Su ve Çevre Teknolojileri Dergisi 137. Sayı (Aralık 2019)

42 SU VE ÇEVRE TEKNOLOJİLERİ • 12 / 2019 suvecevre.com kabarcıkları ile süpürerek temizleme ve geri yıkama oldu. Ses dalgaları kullanımı sırasında membranda yır- tık olması nedeniyle seramik memb- ran kullanmaya karar verdik ve çok başarılı sonuçlar elde ettik. Tezimi de bu çalışmalar sonrasında tamam- ladım. Bu çalışmalar sonrasında seramik membranın üretimini kendi bünyemizde yapmaya karar verdik. Konuyla ilgili gerekli çalışmaları yap- tık ve kil ve arıtma çamuru kullanarak seramik üretimini gerçekleştiriyoruz. Şu anda deneme çalışmalarında çok verimli ve ucuz sonuçlar alıyoruz...” Membranların çok farklı uygulamaları bulunuyor “Membran teknolojileri, sektö- rümüzdeki ilerlemenin en önemli alanlarından biri. Membranların çok farklı uygulamaları bulunuyor. Bizim üzerinde çalışmış olduğumuz proje doğrudan biyolojik ortamdan suyu alabilme yöntemini kapsıyor. Bu tek- nolojilerin zaman içerisinde giderek gelişeceğini düşünüyorum. Biyolo- jik arıtmalarda membran kullanımı bence sektördeki en büyük ve en önemli adım. Klasik yöntemle mikro organizmalar kirlilikleri ortadan kal- dırırken şişmanlıyor, sonrasında tank- larda çökeltiliyor ve su ortamından alınıyor. Şu an ise bu çökertme tank- ları olmadan biyolojik reaktörlerin içerisine membranları yerleştirerek su alınıyor. Bu önemli bir gelişme. İkinci önemli gelişme ise enerji elde edilmesi. Arıtma tesislerinden çıkan çamurdan metan gazı elde ediliyor ve bu da çevrim santralinde enerjiye dönüştürülüyor. Bu durum çok yay- gınlaştı ve neredeyse tüm arıtma tesis- lerinde bu şekilde üretim sağlanıyor. Bu kültürün oluşması da önemli. Şu an ise, en son kalan atığın da değere dönüştürülmesi konusu önem arz edi- yor. Tüm işlemler sonrasında kalan atık özellikle çimento fabrikalarında yakıt olarak kullanılıyor. Mesela Tuzla Arıtma Tesisi’nde iki milyon nüfuslu bir yerleşim yerinin atıksuları arıtılıyor ve sonunda hiçbir atık oluşmuyor. En son çimento fabrikasında oluşan kül de inorganik olarak çimentoda kalmış oluyor...” Hedefimiz Afrika ve Güney Amerika “Önümüzdeki 10 yılda özellikle Afrika ve Güney Amerika’da ciddi işler yapma hedefimiz bulunuyor. İhti- yaçlar ve coğrafya çok büyük, nüfus çok fazla. En büyük doğal kaynaklar Güney Amerika ile Afrika’da olma- sına karşın dünya genelinde yatırım- ların da en az olduğu bölgeler. Biz de bu iki yer için gelecek planlarımızı oluşturuyoruz. Balkanlar ve Avru- pa’da ise yatırımı yapılmış işletme ve bakım ihtiyacı olan tesisler ilgimizi çekiyor... Ayrıca Türkiye’de de, geç- mişte Almanya’da olduğu gibi bir süre sonra yatırımlar sona erecek. O zaman da çalışan bir tesisi yaşlandır- madan ayakta, verimli tutmak ve işlet- mecilik önem kazanacak. Biz de diğer bir taraftan buna hazırlanıyoruz...” Deniz ve Yelkenli tekne... “Denizi çok seviyorum... Bu sev- gim lise yıllarımda başlamıştı. Kaba- taş Erkek Lisesi’nin önünden denize girerdik. Sonraki yıllarda Erenköy’e yerleştikten sonra her sabah bir saat düzenli yürümeye başladım. Bu yürü- yüşlerim esnasında denizde gördü- ğüm yelkenciler ilgimi çekiyordu. Bir yürüyüş arkadaşımın vasıtasıyla Marmara Yelken Kulübü’ne üye olup, dersler almaya başladım. Ardından da bir yelkenli tekne satın aldım. Yel- ken sporu eskiden pahalı ve ulaşıl- maz görülürdü; ancak şu an hem yerli üretim tekneler bulunuyor, hem de yetişmiş çok sayıda yelkenci mevcut. Yelkenli tekne, ekip çalışmasını gerek- tiren bir alan. Şu an kulüpte yöneti- ciyim ve bu alana ilgi duyan gençlere yardımcı oluyorum. Ayrıca MASS’ın 6 senedir düzenlemiş olduğu ‘Kar- deşlik Kupası’ isimli bir yarışmamız da bulunuyor...” Sivil toplum kuruluşlarında çalışmayı seviyorum “Felsefeyle ilgilenmek ve kitap okumak hoşuma gidiyor. Sivil toplum kuruluşlarında çalışmayı da seviyo- rum. Türk Böbrek Vakfı ve Çocuk Böbrek Vakfı’nın kurucularındanım. Geçmişte yaklaşık on firmayla Çevre Teknolojileri Derneği (ÇEVRETE- D)’ni kurmuş ve önemli faaliyetler gerçekleştirmeye çalışmıştık. O der- nek daha sonra büyük kuruluşların da katılmasıyla otuz kadar üyesi olan bir yapıya ulaşmıştı. Süreli bir yayınımız bile vardı. Fakat bu gibi faaliyetlerin sürekliliği için kurumun sağlamlığı ve profesyonellik gerekiyor. Biz maalesef bu yapıyı sürdüremedik. Türkiye’de günümüzde her konunun bir sivil toplum kuruluşu bulunuyor. İçinde bulunduğumuz sektörle ilgili de bir derneğin olması gerektiğini düşünü- yorum...” Umarız oğullarımız bu yapıyı sürdürecek “1987 yılında İngiliz Edebiyatı okuyan eşimle Ankara’da tanışmış ve kısa süre sonra evlenme kararı almış- tık. Eşim evlendikten sonra bir süre İngilizce öğretmenliği yaptı. 1991’de kızım, 1993’te oğlum dünyaya geldi. İkisi de Endüstri Mühendisliği eği- timi aldılar. Oğlum ve ortağımMithat Akkaya’nın Makine Mühendisi olan oğlu MASS firmasında bizimle çalı- şıyorlar. Umarım bizden sonra onlar bu yapıyı devam ettirecekler...” Başarının anahtarı iş ortaklarıyla iyi geçinmektir “Özel hayat da iş hayatı da part- nerlerle devam eder. İş hayatınızda PORTRE & RÖPORTAJ

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=