Su ve Çevre Teknolojileri Dergisi 140. Sayı (Mart 2020)
suvecevre.com 32 Su ve Çevre Teknolojileri / Mart 2020 YORUM 1.1. Bizans Dönemi (395-1453): 1422 tarihli Şekil 3’deki haritadan görüldüğü gibi etrafı surlarla çevrili Haliç’in eski İstanbul’u Fatih, Eminönü ve Galata bölgelerinden oluşmakta idi. Bu dönemde İstanbul surlar içerisinde sınırlı kalıp sahilleri, Beşiktaş, Ortaköy, Kan- dilli, Çengelköy gibi köy yerleşim alanlarıdır(4). Bugünkü İstanbul’un çekirdeğini oluşturan ve M.Ö. 658 yılında Sarayburnu ve çevresinde Byzantion adıyla kurulmuş olan küçük yerleşim yerinde ve bunu izleyen Romalılar döne- minin ilk yıllarındaki gelişme sürecinde ihtiyaç duyulan su, genellikle yerleşim alanı içinde açılan kuyulardan ve yüzeysel yağmur sularının toplandığı sarnıçlardan sağlanmıştır. Ayrıca, Roma ve Bizans İmparatorları, kuraklık ve savaş ihtimallerini düşünerek, şehir içinde üstü açık (Çukurbostan) ve kapalı sar- nıçlar da yaptırmışlardır. Üstü açık su depolarının (hazneler) en önemlileri Aetiyus (bugünkü Vefa Stadı), Aspar (Yavuz Selim’deki Çukurbostan) ve Hegius Mokius (Altınmermer semtinde) su depolarıdır, açık sarnıçların kapasitesi 800.000 m 3 ’tür. Üstü kapalı haznelerinin en meşhurları da 336 sütunlu Imparator Sarnıcı (Yerebatan Sarayı), 224 sütunlu Pilekse- nus Sarnıcı (Binbirdirek) ve Acımusluk Sarnıcı’dır. Toplam kapasitesi 200.000 m 3 olan 70 tane kapalı sistem hazne bulunmaktadır (6). Yağmur suyu uzaklaştırılması konusunda bu dönemle ilgili bir bilgiye rastlamadım. Sarnıçlarda toplanamayan yağ- murun yoğunlukla toprağa sızdığını ve sokaklardan akarak denize ve Haliç’e aktığını düşünüyorum. 1.2. Osmanlı Dönemi (1453-1922): İstanbul’un fethinden sonra şehirde hızlı bir gelişme ve nüfus artışı başlamıştır. Fetih sırasında şehrin nüfusu- nun 50.000 civarında olduğu bilinmekte olup 19. yüzyıla kadar nüfus 600 bin civarında olmuştur. Osmanlı döneminde Haliç'in kuzeyinde bulunan Beyoğlu ve Beşiktaş ilçeleri ile Üsküdar (antik Hrisopolis) ve Kadıköy (antik Chalcedon) yerleşimleri eski zamanlarda birer şehir iken zamanla İstan- bul'un bir parçası haline gelmişlerdir. Sadece tarihi yarımada ve sur içinde değil, Üsküdar yakasında da hızlı bir büyüme başlamıştır. Boğazda eski köy yerleşimleri çevresinde küme- leşmelerin dışında sahil boyunca su çizgisini takip eden lineer bir yerleşme gelişmektedir. Şekil 3. Bizans Dönemi İstanbul’u (5) Şekil 4. Yerebatan Sarnıcı (7) Şekil 5. 1815 İstanbul Şehir Haritası (8)
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=