Su ve Çevre Teknolojileri Dergisi 149. Sayı (Aralık 2020)

HABERLER suvecevre.com 8 Su ve Çevre Teknolojileri / Aralık 2020 Standart Pompa, “NDK İmalatçı Onay Sertifikası” Aldı G ünümüzde sürekli artan global rekabet içinde başarıya ula- şabilmek için kalite yönetim sistemlerinin en üst düzeyde olması gerekiyor. Standart Pompa, bu anlayışla kalite yönetim sistemlerinin en yüksek düzeyde olmasını sağlıyor. Geçtiğimiz aylarda dünyanın en zorlu standartlarından biri olarak kabul edilen Amerikan Petrol Enstitüsü API 7K Monogramını’nı almaya hak kazanan Standart Pompa, şimdi de NDK Nükleer Düzenleme Kurulu’ndan İmalatçı Onay Sertifikası alan 49 firma arasındaki 5 yerli isimden biri oldu. Ürüne özel olarak verilen API monogramlarını alabilmek için dünya üzerindeki en üst düzey kalite yönetim sistemi olan API Q1 gereklilikleri ve ağır yanı sıra, üreticilerin sürdürülebilir bir kalite yönetim sistemine sahip olması gerekiyor. Bu gerekliliklere uygun şekilde çalışmalarını sürdüren Stan- dart Pompa, insan kaynakları, tedarik yönetimi, tasarım-mühendislik ve plan- lama, imalat, imalat kapsamında teknik yeterlilik, laboratuvar, bakım-onarım güvenlik kültürü, kalite temini ve kalite kontrolü, özel prosesler (NDT, ısıl işlem, kaynak) gibi tüm süreçlerin denetimin- den başarıyla geçmiş durumda. Hem NDK İmalatçı Onay Sertifikası hem de API sertifikasına sahip tek Türk pompa firması olan Standart Pompa, sürdürülebilir kalite yönetim sistem- leriyle iç ve dış pazarlarda prestij ve kalitesini her geçen gün daha da yukarı taşıyor. n teknik şartlar içeren 7K gereklilikleri- nin sağlanması şartı aranıyor. Gerekli denetimler ise çok kapsamlı bir şekilde gerçekleştiriliyor. Standart Pompa, tüm bu gereklilikleri sağlayarak pistonlu çamur pompası için API 7K monogra- mını almaya hak kazanmış bulunuyor. NDK İmalatçı Onay Sertifikası içinse yüksek ürün güvenilirliği ve kalitesinin K urulduğu günden itibaren başta toprak olmak üzere tüm doğal varlıkların korunması amacıyla çalışan TEMA Vakfı, her yıl Kasım ayı- nın üçüncü haftası kutlanan Erozyonla Mücadele Haftasını bu yıl “Toprak ve Su” temasıyla karşılıyor. TEMA Vakfı Yönetim Kurulu Baş- kanı Deniz Ataç Türkiye topraklarının büyük bir kısmının erozyon tehdidi altında olduğunu vurguladı. Bu sebeple toprağı koruyan uygulamaların artması gerektiğini belirten Ataç, “Toprak ve su yaşamın iki temel kaynağıdır. Ancak bugün insanların etkileriyle toprak ve su varlıkları önemli sorunlarla karşı kar- şıya. Toprak, onu koruyan bitki örtüsü- nün tahrip edilmesi sebebiyle erozyona uğruyor. Türkiye’de toprak bozulumu sebeplerinin başında hâlâ erozyon geliyor. Erozyonla toprağın en verimli kısmı olan üst toprak taşınıyor. Top- Yaşamın Temel Kaynakları: Toprak ve Su için havza bazında etkin planlama ve yönetim mekanizmaları hayata geçi- rilmeli, planlardaki önlemler ve mev- zuat etkin uygulanmalı” diyerek içinde bulunduğumuz küresel salgın koşulla- rında, yeterli ve temiz suya erişimin ne kadar hayati olduğunu bir kere daha hatırlattı. n rağın verimliliği, biyolojik çeşitliliği, su tutma ve karbon depolama kapasitesi azalıyor. Bugünün ve gelecek kuşakla- rın gıda ve su ihtiyacının karşılanması, iklim değişikliğiyle mücadele edilmesi için erozyonun kontrol altına alınması gerekiyor” dedi. Su varlıklarını korumanın önemine de değinen Ataç; “Her geçen gün su varlıklarımızın üzerindeki baskı artıyor ve sularımız miktar, kimyasal kalite ve ekolojik açıdan kötü duruma doğru gidiyor. Dünyadaki su varlıkları iklim değişikliği, nüfus artışı ve çevre kir- liliği gibi baskılar nedeniyle ilerleyen zamanlarda çok daha kritik bir konuma gelecek. Bu nedenle su üretiminde tar- tışılmaz önemi olan ormanlar ve mera alanları korunmalı. Bununla birlikte yer altı ve yer üstü sularımız, kalitesine etki eden her türlü kirletici deşarjından korunmalı. Sürdürülebilir su kullanımları