Su ve Çevre Teknolojileri Dergisi 151. Sayı (Şubat 2021)

Su ve Çevre Teknolojileri / Şubat 2021 61 suvecevre.com Atıksu arıtma tesislerinde, bil- hassa yüzeysel havalandırıcı kullanan tesislerde, yüzeysel havalandırmaların meydana getirdiği su zerreciklerinden virüsün solunması ihtimali göz ardı edil- memelidir. Bu tip havalandırma tesisle- rinin yanında çalışacak personelin, çift maske, gözlük ve mümkünse saydam yüz maskesi takması tavsiye edilir. Ülkemiz genelinde yapılan araş- tırmada, virüsün konsantrasyonunun arıtma çamurunda daha fazla olduğu tespit edilmiştir. Bu sebeple, çamur işlemleri sırasında, bilhassa su sıçra- malarına ve zerreciklerine karşı ted- birli olmak gerekir. Arıtma tesisinden çıkan sular, sulamada kullanılacak ise dezenfekte edilmesi gerekir. Klor dezenfeksiyonu en ucuz, kolay ve efek- tif yol olarak bilinir. Bunun yanında 254 nm UV dezenfeksiyonu, klor dioksit ve ozon alternatif olarak kullanılabilir. UV dezenfeksiyon sistemlerinin klorla yedeklenmesi tavsiye edilir. COVID-19 ve Arıtılmış Atıksuların Yeniden Kullanımı SARS-CoV-2 virüsünün insandan insana damlacık yoluyla ve doğrudan temas ile geçebildiği bilinmektedir. Su ile bulaştığına dair herhangi bir kanıt bulunmamaktadır. Dünya genelinde ve ülkemizde atıksularda yapılan virüs taramalarında, virüsün atıksuda genel olarak aktif olmadığı tespit edilmekle birlikte çok az sayıda analizde virüs aktif olarak bulunmuştur. Ancak her ihtimali göz önünde bulundurmak bakımından ham ya da arıtılmış atık- sular ile temas etme riski bulunanlar için koruyucu önlemlerin artırılmasında yarar görülmektedir. Ülkemizde, arıtma çamurlarının toprağa uygulanması söz konusu olup, her ihtimale karşı bu uygulamanın salgın süresince askıya alınmasında fayda vardır. Tek zincirli RNA virüsü SARS-CoV-2 yağ bazlı hücre zarı ile kaplı olduğun- dan sabun ve dezenfektanlara karşı oldukça dayanıksızdır. Yapılan çalış- malar SARS-CoV- 2’nin atıksularda sıklıkla bulunan Escherichia coli gibi mikroorganizmalara göre çok daha hassas olduğunu ve dezenfeksiyonla tamamen inaktif hale getirilebildiğini göstermektedir. Arıtılmış atıksular, halihazırda arıtma tesisi içi peyzaj alanlarının sulan- masının yanı sıra arıtma tesisi ünitele- rinde yıkama suyu olarak kullanılmak- tadır. Ayrıca, endüstriyel amaçlı genel ve/veya soğutma suyu olarak, tarımsal sulama, park, bahçe, yeşil alan ve pey- zaj sulamasında da kullanılmaktadır. Arıtılmış atıksuların salgın süre- since yeniden kullanımını düzenlemek amacıyla Çevre ve Şehircilik Bakanlığı 8 Nisan 2020 tarihinde “COVID-19 Sal- gını ve Atıksu Yönetimine İlişkin Önlem- ler” konulu bir genelge yayımlamıştır. Genelgede bitki ve yeşil alan sulama- sında kullanılan atıksulara dezenfeksi- yon uygulanması; arıtılmış atıksuların deşarj edildiği akarsularda, deşarj nok- tası mansabında rafting, yüzme, tahıl yıkama vb. faaliyetlere izin verilmemesi veya izin verilmesi durumunda tesis çıkışında dezenfeksiyon uygulanması şartları konulmuştur. Ayrıca Tarım ve Orman Bakanlı- ğı’nın “COVID-19 Virüsünün Bulaşma Riskinin Kullanılmış Suların Yeniden Kullanılması Perspektifinden Değerlen- dirilmesi” rehberi de salgın sürecinde yol gösterici olmuştur. Bazı belediyeler atıksuların yeniden kullanımından vazgeçerken, bazıları ise süreçte Çevre ve Şehircilik Bakanlığının Genelgesi uyarınca klor dozlama ünite- leri kurmuşlardır.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=