Su ve Çevre Teknolojileri Dergisi 156. Sayı (Temmuz 2021)
30 Su ve Çevre Teknolojileri / Temmuz 2021 suvecevre.com edilen miktar, İstanbul’daki tüm atık su arıtma tesis kapasitelerinin %63 ’üne tekabül ediyor. İstanbul’da son dönemlerde kamu- oyunun üzerinde en fazla konuştuğu konu Kanal İstanbul projesini uygula- mak isteyenler tarafından her seferinde dile getirilen “yeni yaşam alanları” yara- tılacağı ve “2 milyon civarında” insanın beklendiği söylemleri, atık su arıtma tesislerinin kapasitesine yakından bak- mayı gerektiriyor. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın hazırladığı 2019 İstanbul Çevre Durum Raporu’na göre, İstan- bul’daki biyolojik giderim yapan İleri (gelişmiş, üçüncül) Arıtma Tesisleri’nin kapasitesi %82,2 oranında kullanılmış (ÇŞB, 2019). Yine TÜİK verilerine göre de bu oranın çok benzer bir biçimde %82,8 olduğu anlaşılıyor. 2010 yılından itibaren incelendi- ğinde, 2010 ve 2012 yılları arasında İstanbul’daki üçüncül atık su arıtma tesisleri kullanımlarının sırasıyla %63 ve %65 olduğu görülüyor. TÜİK 2014 yılı rakamlarına göre bu yüzdenin %92’ye ulaşmasıyla beraber, Büyükçekmece, Silivri, Çanta ve Selimpaşa üçüncül atık su arıtma tesisleri devreye alınarak bu oran %74’lere düşülüyor. Öte yandan geldiğimiz noktada yine kapasitelerin arttığını ve %82’lere çıktığını görüyoruz. İstanbul’un hali hazırda ön arıtmaya dayalı ve sorun yaratan atık su arıtma tesislerinin artacağı ifade edilen nüfusu kaldıramayacağı da açığa çıkıyor. Kanal İstanbul ve Yenişehir Rezerv Alanları Yıllara Göre İstanbul Üçüncül Atıksu Arıtma Tesisleri Deşarj/Kapasite Oranları (TÜİK, 2010 – 2018) projesi henüz başlamadan, diğer mega projeler; İstanbul Havalimanı, 3. Köprü ve Kuzey Marmara Otoyolu Projeleri sonucunda projenin geçeceği söyle- nen alanlarda yapılaşmanın arttığını ve nüfusun bu alanlara doğru geniş- lediğini gözlemlemek mümkün (Kanal İstanbul ve Yenişehir Rezerv Alanları Teknik İnceleme Raporu 2, 2020). Atıks ular için artan kapasite doluluk oranları göz önüne alınınca, mega projelerin İstanbul’a vereceği zararların bir başka boyutunu gözler önüne seriyor. Kanal İstanbul projesi kapsamında yıkılıp tekrar yapılması planlanan atık su arıtma tesisi ve kanalizasyon maliyetle- rinin yaklaşık yarısı ile, İstanbul’un tüm evsel atık suyunu üçüncül arıtım ile arıt- mak ve Marmara’daki alıcı ortamların üzerindeki evsel atık su kirlilik yükünü kaldırmak mümkün (Kanal İstanbul ve Yenişehir Rezerv Alanları Teknik İnce- leme Raporu 2, 2020). Sonuç olarak çılgın proje hayata geçirilmekte ısrar edilirse, hâlihazırda kapasite doluluk oranları %83’lere ulaşmış üçüncül atık su arıtma tesisleri artan nüfus ile bera- ber yetersiz kalacak ve can çekişen Marmara Denizi’ne İstanbul’un atık suyu yeterli bir arıtım yapılmadan veril- meye devam edilecek. n RAPOR
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=