Su ve Çevre Teknolojileri Dergisi 158. Sayı (Eylül 2021)

56 Su ve Çevre Teknolojileri / Eylül 2021 suvecevre.com Arıtma Tesisi’nde, arıtılan atık su, TÜPRAŞ Rafinerisi tarafın- dan yapılacak olan iletim hattı ile TÜPRAŞ’a iletilecek ve bu şekilde, TÜPRAŞ Rafinerisi, endüstriyel su ihtiyacını Aliağa AAT’nin geri kazanılmış atık suyu ile karşılayacaktır. Yaklaşık 4 km uzunluğunda bir iletim hattı ile TÜPRAŞ Rafinerisi’ne iletilecek olan geri kazanılmış atık suyun iletimmaliyetlerinin yanı sıra, gerekli sistemin TÜPRAŞ Tesisleri içinde kurulumu- nun da TÜPRAŞ tarafından karşılanması öngörülmektedir. Arıtılmış atık suların tarımsal sulama suyu olarak kulla- nılması amacıyla ise, Kemalpaşa AAT, Türkelli AAT, Bergama AAT, Tire AAT, Bayındır AAT, Havza AAT, Torbalı AAT, Hasköy AAT ve İYTE AAT’nin arıtılmış atık sularının filtrasyon ve dezenfeksiyon ünitelerinden geçirilerek, II. Sınıf sulama suyu standardında geri kazanımı planlanmaktadır. Sulama suyu standardına getirilen sular ile tesislerin içindeki yeşil alanların sulanması ile birlikte, Türkelli Atıksu Arıtma Tesisi’ne bitişik konumdaki Katı Atık Aktarma İstasyonu’nun temizlik suyu ihtiyacının karşılanması da hedeflenmektedir. Kemalpaşa AAT’de, sulama yapılacak araziye çekilen iletim hattına hid- rofor bağlantısı yapılmış olup, filtrasyon ve dezenfeksiyon ünitelerini içeren sistemin kurulması için teknik şartname hazırlanarak yaklaşık maliyet çalışması kapsamında firmalara gönderilmiştir. Kentsel Su Yönetimi Sorunları ve Çözüm Önerileri İzmir’de sağlıklı ve temiz su ihtiyacının sağlanması, su kaynaklarının korunması, kullanılmış suların arıtılması, yeni- den kullanımı, tarım ve sanayi kullanımına yönelik planla- maların, iklim değişikliği, meteorolojik ve hidrolojik faktörler, afet ve taşkın yönetim süreci ile birlikte bütünsel, entegre yönetimi sürecinin değerlendirilmesi ve yönetilmesi yaşamsal zorunluluktur. Nüfus artışı ile birlikte içme ve kullanma suyu ihtiyacının da artması mevcut kaynakların iyi kullanılması gerekliliğinin yanında yeni kaynakların da oluşturulmasını zorunlu kılmaktadır. Havza koruma alanlarında yapılaşma ve madencilik faaliyetlerinin önünün açılması yerel idarenin su yönetim planlamasının karşısında büyük engel teşkil etmek- tedir. Alıcı ortama doğrudan atık su deşarjı veya yeterince arıtılmamış suların deşarj edilmesi mevcut su kaynaklarının kirlenmesine yol açmaktadır. Bu noktada belediyelerin yanı sıra Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü denetimlerinin de artması gerekmektedir. Şehrin büyümesine paralel olarak yeni su kaynaklarına ihtiyaç artmaktadır. Bu noktada yerel idarenin su teminine yönelik planlamış olduğu baraj yatırımlarının önündeki bürok- ratik engellerin kaldırılması gereklidir. İzmir’in şu anki ve orta vadeli gelecekteki en önemli su kaynağı Tahtalı Barajı’dır. İzmir’in güneyi, Tahtalı ve Çamlı Baraj Havzaları, Ürkmez ve bütünüyle yarımada bölgesi kentin en önemli, yeraltı ve yüzey suyu bakımından oldukça zengin temiz su havzası konumundadır. Bu havza halen İZSU tarafından korunmaya çalışılmaktadır. Tahtalı Baraj Havzası başta olmak üzere İzmir’e su sağlayan baraj havzalarındaki koruma ve kont- rol çalışmaları yoğunlaştırılarak sürdürülmeli, bu bölgenin korunmasına özel önem verilmeli, gelecekte yararlanılması planlanan kaynaklar şimdiden korunmaya alınmalıdır. Bölgedeki ekolojik tarım faaliyetleri desteklenmeli ve teşvik edilmelidir. Doğal dengeyi bozacak, kirlenmeye neden olacak her türlü yapılaşma, sanayileşme ve madencilik faa- liyetlerinin önüne geçilmelidir. Havzadaki sanayinin planlı şekilde dışarıya taşınması sağlanmalıdır. Bu bölge tamamen bir içme ve kullanma suyu havzası olarak değerlendiril- meli ve korunmalıdır. Güzelbahçe, Urla tarafında ortalama 300,000 kişinin içme suyunu karşılama amaçlı planlanmış Çamlı Barajının yapımı önündeki engeller kaldırılmalı, baraj havzası koruma alanında bulunan Efemçukuru’nda, altın madenciliği dahil diğer tüm maden işletmelerine verilmiş olan arama ruhsatları derhal iptal edilmelidir. Kamuoyunda Çeşme Turizm Projesi olarak bilinen proje ise kentin su yönetimine yönelik bir tehdit olarak ortaya çıkmıştır. İzmir şubesinin de çalışma grubunda yer aldığı, TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulunca hazırlanan değer- lendirme raporunda da yer aldığı üzere; Çeşme-Karaburun Yarımadası’nda yer alan yerüstü ve yeraltı su kaynaklarının potansiyeli adanın mevcut kullanımına yönelik içme, kullanma ve tarımsal su ihtiyaçlarını karşılamamaktadır. Alaçatı Bara- jı’nın adanın su ihtiyacını karşılayacak kapasitede olmaması, Ildırı kaynaklarındaki tuzluluk dikkate alındığında Çeşme ve Yarımada susuzluk tehlikesi ile karşı karşıya kalacağı, proje kapsamında planlanan golf sahası ve yeşil alanların su ihtiyacı için mevcut kaynakların kullanılması, proje alanının büyük kısmının Alaçatı Barajı’nın koruma alanı içinde kalması nedeni ile projede öngörülen yapılaşma ve tesislerin işletimi sürecinde Alaçatı Barajı’nda kirlilik ve kalite sorunu ortaya çıkacağı öngörülmektedir. Projenin yaratacağı nüfus yükü ve RAPOR

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=