Su ve Çevre Teknolojileri Dergisi 159. Sayı (Ekim 2021)
HABERLER suvecevre.com 20 Su ve Çevre Teknolojileri / Ekim 2021 Türkiye’den İklim Kriziyle Mücadele için Önemli Adım 21-23 Ekim 2021 İFM, İstanbul Fuar Merkezi T ürkiye, Paris Anlaş- ması’nı 2016 yılında imzalamış ancak onay- lamamıştı. Ekim ayında Mec- lis’in açılmasıyla gündeme alınacak olan anlaşmanın mil- letvekillerine sunulup kabul edilmesiyle, karar UNFCCC (BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi) Sekretaryasına iletilecek ve böylece Türkiye resmen anlaşmaya taraf ola- cak. Paris anlaşmasının hedefi, 2050’ye kadar sera gazı emis- yonlarının sıfırlanması doğrultusunda ülkelerin ortak çalışmasını sağlamak ve iklimi değiştirmeyen bir dünya inşa etmek. Türkiye, dün açıkladığı Meclis gündemine alma kararıyla, yenidünya düzeninin inşası için küresel işbirliğine katılma şansını yakalıyor. İklim kriziyle mücadele daha adil, daha temiz, daha refah içinde bir toplum ve sağlıklı bir gezegen için ülkelerin önünde bir fırsat olarak duruyor. Türkiye ne zaman ve ne kadar sera gazı azaltım taahhüdünde bulunaca- ğına Ulusal Katkı Beyanı çerçevesinde karar verebilir. Paris Anlaşması’nın bir yaptırım uygulama ya da belli bir emis- yon azaltım seviyesini zorunlu tutma gibi bir mekanizması yok. Ancak 1,5 derece hedefini tutturmak için emis- yonların azaltılması gerekiyor. Geçtiği- miz hafta yayımlanan Birleşmiş Millet- ler Sentez raporuna göre, Paris Anlaş- ması’nın 1,5 derece hedefine ulaşmak için ülkelerin iklim çabalarını acilen iki katına çıkarması gerekiyor. 48 sivil toplum kuruluşu, Change. org’da Paris İklim Anlaşmasının onay- lanması için bir imza kampanyası baş- latmıştı. Ekosfer Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Özgür Gürbüz “Bu çok geç de olsa önemli bir adım. Umarız denil- diği gibi Meclis’e getirilir ve onaylanır. İmza kampanyamıza destek veren 23 bini aşkın insan da bunu talep ediyordu. Elbette anlaşmanın onaylanmasıyla her şey bitmiyor. Anlaşmanın hedeflerine uygun bir şekilde sera gazı emisyon- larının sınırlandırılması, bir noktada Türkiye’nin de karbon nötr olması gerekecek. Bu da enerji başta birçok sektörde yapısal değişiklikler gerektiri- yor. Kısacası, daha yapılacak çok işimiz var” diyor. WWF-Türkiye (Doğal Hayatı Koruma Vakfı) Genel Müdürü Aslı Pasinli, “Türkiye’nin iklim değişikliğiyle mücadele kapsamında küresel işbirli- ğinin bir parçası olmasına yönelik bu adımı memnuniyetle karşılıyoruz. Paris Anlaşması’nın onaylanmasını takiben küresel sıcaklık artışını 1,5 derecede sınırlandırmaya katkı sağlayacak iddi- alı ve gerçekçi bir yol haritası hazır- layarak dünyaya liderlik eden ülkeler arasında yer alabiliriz. Bunun için önce- likle, halihazırda karbon emisyonlarında artıştan azaltımı öngören Ulusal Katkı Beyanımızı diğer ülkeler gibi gözden geçirmeli; gerekirse şartlı olarak 2030 yılına yönelik iddialı bir sera gazı emis- yonu azaltımı hedefi ortaya koymalıyız” diyor. Avrupa İklim Eylem Ağı (CAN Europe) Türkiye İklim ve Enerji Politika- ları Koordinatörü Özlem Katısöz, “Tür- kiye, Paris Anlaşması’nı onaylamayan tek OECD üyesi ve G20 ülke- siydi. Ayrıca en fazla sera gazı emisyonuna neden olan ülkeler arasında 16. sırada; küresel sera gazı emisyonlarının %1’inden sorumlu olmakla beraber kişi başı emisyon açısından gittikçe artan bir rotada. Dolayısıyla Paris Anlaşması’nı onaylayarak gerçekçi bir hedefle sorumlu- luk alması, iklim değişikliğini durdurma çabalarına önemli bir katkıda bulunacak. Diğer yandan dünyada iklim krizini tek başına durdurabilecek bir ülke yok, bu yüzden de herkesin sorumluluğu oranında çözüme katkıda bulunması gerekiyor” diyor. Greenpeace Akdeniz İklim ve Enerji Projeler Lideri Burcu Ünal, “Hüküme- tin, Paris Anlaşması’nı onaylamasının ardından yeni tüm kömür santrali pro- jelerinin durdurulması, mevcut kömür madenciliği ekonomilerinin dönüştü- rülmesi, ormansızlaşma ve tarım alan- larının kentleşme, sanayi ve madenci- liğe açılmasından kaynaklı emisyonların önüne geçmesini sağlayacak politika- ların meclisten geçirilmesi ve uygula- maların bakanlıkların programlarına alınması bekleniyor. Ülkenin en büyük enerji ithalat kalemi olan petrol yerine geçecek elektrifikasyon sistemlerinin kurulması ise atılması gereken önemli diğer bir adım olarak öne çıkıyor. Tür- kiye, İklim değişikliğinden en fazla etki- lenen bölgelerden birinde Doğu Akde- niz Havzası’nda yer alıyor ve iklim krizi- nin etkilerine her geçen gün daha fazla maruz kalıyor. Artık Paris Anlaşması’na taraf olacak bir ülke olarak Türkiye’nin, kömür ve doğalgazdan enerji üretimini sonlandırarak karbonsuzlaşma ve iklim krizi etkilerine uyum için somut ve acil adımlarını bir an önce atılması gereki- yor” diyor. n
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=