Su ve Çevre Teknolojileri Dergisi 161. Sayı (Aralık 2021)

suvecevre.com 40 Su ve Çevre Teknolojileri / Aralık 2021 firması ya da atık sahibi aynı usulle mi işi tamamlamaktadır? Şahsi tecrübem neredeyse her olayda farklı ve kısmen de takip edilemeyen süreçler le işlem tamamlanmakta olduğudur. Burada önerimiz her hasara bağlı atık ortaya çıkması durumunda, atık- ların nasıl yönetileceği konusunda, hasarın oluştuğu İl Çevre Müdürlük- lerine önce bilgi verilip onay alınması- nın ardından imha sürecine ait görsel kayıt ve ilgili lisanslı firmadan kantar fişleri ekindeki imha tutanağı teslim edilmelidir. Büyümesine paralel olarak gittikçe daha rekabetçi hale gelen atık geri kazanım/bertaraf sektöründe iş almak için atığın tanımlanması kodlanması ve sevk süreçlerinin manipülasyonu da ele alınması gereken diğer bir konudur. Atık yönetimi konusunda yetersiz çevre danışmanlık firmaları ve gümrük müşavirlerinin yanıltıcı beyanları ile zaman zaman atığın tanımı ve kodla- ması yanlış yapılmakta, tehlikeli atıklar, lisanssız araçlarda taşınmaktadır. Atık üreticileri için nakliye ekonomisi yara- tan parsiyel taşımaya kamu otoriteleri (özellikle Gümrük Müdürlükleri ) izin vermemektedir. Genellikle karışık halde olan ve tasnifi fiili imkansız halde bulu- nan atıklarda, atığa talip olan her firma kendi atık alım kod listesine uygun (fili herkesin tuttuğu yerden tanımlaması gibi) tarif etmesi gibi durumlar da mev- cut. Elbette böyle durumlarda, yıllarca ilgililerle yapılan toplantılardan edindi- ğimiz yaklaşımla, tehlikeli atıkla konta- minasyon varsa atığın toptan tehlikeli sayılması, atık tehlikesiz ancak farklı kalem atıkların karışımından oluşuyor ise mümkünse daha fazla miktarda olan atığın üzerinden bir tanımlama yapmak daha makul görünmektedir. Atık sektöründe ilgili bakanlık Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakan- lığı olmakla birlikte, Sağlık Bakanlığı, vergi daireleri uygulamaları nedeniyle Maliye Bakanlığı, ve gümrüklü atıklar nedeniyle de Ticaret Bakanlığı ilgi ala- nımızdadır. Özellikle Gümrüklü atıklarla, diğer kolluk kuvvetlerinin atığın bertarafı konusunda saha şartlarından kaynaklı sorunlar her zaman yaşanmaktadır. Şöyle ki; - Memurlar, kendi yönetmeliklerinin haricinde atıkları ne tür yasal süreç- lerle yönetilmesi gerektiğiyle çok ilgili değiller. Adeta kendi yasa/ yönetmelikleri , çevre yasalarının üzerindeymiş gibi davranabilmek- tedirler. - İl dışı nezaret görevlere gitmekte zorluk çıkartabilmektedirler. - İmha firmasında – ki firmalar kendi- lerine olduğunca kolaylık sağlama- larına rağmen – işin acele yapılması, atığın miktarı çok ise bile bir an önce bitirilmesi için işletme şartla- rını zorlayabilmektedirler. - Atık üreticisine imha için firma öne- rilebilmektedir (ticaret serbestisinin sekteye uğratılması). - İmha sürecinin bütün teknik şartla- rın dışında kişisel (sübjektif) talep- lerine uygun yapılmasını istemeleri, (İşletmenin işine karışma gayreti). - İmha firması kantar tartımı yerine, zaman zaman kendi ellerinde kayıtlı olan miktarın tutanağa yazılmasını istemeleri. (tutanağa kantar fişin- deki miktar yazılır). Vergi Dairelerinin de uygulama farklılıkları nedeniyle resmi imha dedi- ğimiz atık bertaraf süreçlerinde, atık üreticileri kadar imha firmaları da mağ- dur olabilmektedirler. Bilirkişi belirlen- mesi, noter gerekliliği ve uygulaması gibi konularla imha firması önerilmesi/ dikte edilmesi konularında vergi daire- leri arasında yeknesaklık olmadığı gibi, serbest ticaretin zedelenmesi de söz konusudur. Halen kamunun (Gümrük, Emniyet, Milli Emlak, Tarım Orman vb. ) kontro- lündeki depolarda yüzlerce belki bin- lerce ton yasak, kaçak, sahte, bozulmuş vb. atık madde imhayı beklemektedir. Hem stok maliyetinden kurtulma hem de olası dedikodulara mahal vermemek adına bu atıkların bir an önce bertaraf edilmesi önemlidir. Pratiklere baktığı- mızda, kamu otoritelerinin değerlen- dirip üç kuruş kazanabilir miyiz endi- şesiyle ticari heveslere kapılmalarının, sadece simsarları başlarına toplamak- tan başka bir işe yaramayacağını belirt- meliyiz. Atık bertaraf maliyetlerine de bir parantez açmak faydalı olacaktır. Elbette maliyet herkes için çok belirle- yici, ancak ATY tesisi olsun yakma tesisi olsun, imhanın ton başına bir maliyeti vardır. Zaman zaman işletmeler belli başlı bir atığa teknik nedenlerle ihtiyaç duyabilir ve çok uygun fiyatlar verebi- lirler. Bununla birlikte imha süreçlerine genel olarak aşırı ucuz ve hatta bedava verilen tekliflerin nedenselliği sorgu- lanmalı atığın akıbeti iyi takip edilme- lidir. Sektöre güven, kaynak, eşgüdüm, doğru hedefleme ve serbest rekabet ortamı sağlandığında, üretilen atığın % 20 sinin bile ancak yönetilebildiği ancak, sürekli büyüyen atık yönetimi sektörüne cesaretle yatırım yapanla- rın gelecekte bu yatırımlarına pişman olmayacağı açıktır. n KONUK YAZAR

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=