Su ve Çevre Teknolojileri Dergisi 165. Sayı (Nisan 2022)
34 SU VE ÇEVRE TEKNOLOJİLERİ • Nisan / 2022 KONUK YAZAR PROF. DR. HIZIR İLYAS ÇAĞLAR (*) İTÜ Maden Fakültesi B ir sanayi bölgesinin yakın çevresindeki çöp atık ala- nına kimyasal malzemelerin dökülmesi zaman zaman karşılaşılan olay olarak karşımıza çıkar. Bunun yanında yine sanayi tesislerinin tonlarca kimyasal atık- larını yerleşim yerlerinin hemen yakınındaki derelere boşaltması gibi olayların yaşanmasına da rastlanı- lır. Böyle alanlarda kimyasal atıklar doğayı yavaş yavaş öldürüyor. Kan- serojen maddelerin de eşlik edebildiği kirlilik nedeniyle kırmızı, bulanık ve yağlı akan dere yatağı civarındaki çok sayıda tarlada gerçekleştirilen tarımsal çalışmalar bu tehlikeyi insanlara taşı- yabilen faaliyetlerdendir. İnsanların hayatına mal olabilen böyle talihsiz süreçlerin meydana geldiği sahalar ne yazık ki bazen tesadüfen keşfedilir. Sanayide ek bir maliyet gerektiren arıtma tesisinden yoksun fabrikaların bıraktığı kirli sular nedeniyle nehirle- rin siyaha büründüğüne tanık oluruz. Komşumuz olan devletlerden akarak ülke topraklarımıza uğrayan dere ya da nehirlerde benzer olaylara da sık rastlanır. SU KAYNAKLARIMIZ VE KIRLI SU Bilinçli su kullanımıyla, yaşam kalitemizi bozmadan alacağımız basit tedbirlerle su kaynaklarımızın kirlen- mesini ve tükenmesini önleyebiliriz. Bununla birlikte üç tarafı denizlerle çevrili olan ve çok sayıda yer üstü ve yeraltı su kaynaklarının bulunduğu ülkemizde sular, evsel ve endüstri- yel atıklarla kirlenebilmektedir. Bu atıkların arıtılmadan su yataklarına verilmesi, katı atıkların düzensiz ola- rak alıcı ortama bırakılması, ayrıca bilinçsizce yapılan zirai ilaçlama ve gübrelemeden dolayı yer üstü suları kirlenebilmektedir. Sanayinin çevre üzerindeki olumsuz etkisi diğer fak- törlerden çok daha fazladır. Sanayi tesislerinin sıvı atıkları ile su kirliliğine, buna bağlı olarak da gelişen toprak ve bitki örtüsü üzerinde aşırı kirlen- melere sebep olduğu ve doğa tahri- bine yol açtığı bilinmektedir. Zirai mücadele için yapılan ilaçlamalarda, havadaki ilaç zerrelerinin rüzgarla sulara taşınması veya tarım ilaçları üretimi yapan fabrikaların atıklarının su kaynaklarına arıtılmadan verilmesi sebebiyle sular kirlenebilmektedir. İçerisinde insan sağlığına zararlı mikroorganizmalar bulundurmakta- dır. Çeşitli yollarla içme ve kullanma sularına karışması ve sulamada kul- lanılması sonucunda kirli suyun tifo, dizanteri, sarılık, kolera vb. bulaşıcı hastalıklara yol açabildiği bilinir. Akarsu, göl ve denizler yerüstü sula- rını oluşturur. Dünya nüfusunun hızla artmasına rağmen su kaynaklarının sabit olması, bu kaynakların kirletil- memesini ve çok iyi kullanılmasını gerektirir. Diğer yandan kimyasal Su Kaynaklarımız ve Çevresel Kirlilik (*) Jeoifiziğin sığ araştırmaları kapsamında Maden, Jeotermal ve Su Aramaları, çevre ve mühendislik jeofiziği gibi başlıca konularda çalışmış olup çeşitli projeleri gerçekleştirmiştir. Derin yapıları esas alan yerkabuğu araştırmalarında da çalışmalar yaparak ulusal ve uluslararası projeler yürütmüştür.
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=