Su ve Çevre Teknolojileri Dergisi 165. Sayı (Nisan 2022)
36 SU VE ÇEVRE TEKNOLOJİLERİ • Nisan / 2022 gübrelerin bilinçsizce ve aşırı kulla- nımı da zamanla toprağı çoraklaş- tırmakta, bunun sonucunda hem toprağın verimi düşmekte, hem de yeraltı sularına sızması ve sonar da yüzey suyu akışlarıyla birlikte yerüstü sularına karışması su kirliliğine sebep olur. Doğal içme sularının elde edil- diği menbaa sahalarının korunması, hayvan ahırlarının ve varsa yeraltı suyu kirletici tesislerinin bu sahalara yaklaştırılmaması gereklidir. AKARSU, GÖL VE DENIZ SUYU KIRLILIĞI Akarsular; küçük dereler, yağmur, kar ve kaynak sularıyla beslenirler. Kanalizasyon suları, fabrika atıkları ile havayı kirleten etkenlerin yağmur ve yüzey akışlarıyla taşınması, tarım- sal faaliyetler sonucu oluşan pestisit (zararlı organizmaları engelleyici malzemeler) ve gübre gibi kimyasal atıklar, akarsuları kirleten başlıca etkenlerdir. Akarsular ve okyanuslar belli bir seviyeye kadar olan kirliliği arıtma özelliğine sahiptir. Bu sınır aşıl- dığında suda aşırı kirlilik ve bozulma başlar. Akarsuların bazı etkenlerle kirlenmesi sonucu akarsularda mev- cut olan ekolojik denge bozulmakta, bitkiler ve hayvanlar olumsuz yönde etkilenmektedir. Göl kirlenmesinin ana unsurları akarsular ve atmosferik olaylardır. Akarsularla taşınan çözünmüş ve askıdaki maddelerin önemli miktarı erozyon ve kimyasal çözünme sonucu oluşur. Ayrıca asit yağmurları da kir- liliği artırmaktadır. Göle karışan kir- leticilerin büyük bir kısmı akarsular, endüstriyel atıklar ve drenaj yoluyla taşınmasına karşılık, atmosferle kirli- liğin taşınması da son derece önem- lidir. Havadaki kirleticilerin yağışlar ve rüzgar gibi atmosferik etkenlerle uzun mesafelere taşınması ve yerüstü sularına karışması sonucu su kirliliği meydana gelmektedir. Ülkemizin üç tarafı denizlerle çev- rili olduğundan deniz kirliliği hayati önem taşımaktadır. Özellikle 2021 yılında ortaya çıkan müsilaj olayı bunun kanıtı oldu. Denizlerin taşıma- cılık ve turizm amacıyla kullanılması, evsel, endüstriyel atıkların arıtılmadan veya kısmen arıtılarak denize veril- mesi, deniz kazaları sonucu meydana gelen petrol akıntıları, akarsulardan denizlere ulaşan tarımsal atıklar, kirlenmeyi meydana getiren başlıca etkenlerdir. Deniz kirliliğine sebep olan atıklar belirli bir zamanda, bir bölgedeki kirlenme yoğunluğuna bağlı olarak insan sağlığına ve çevreye olumsuz yönde etki etmektedir. Deniz kirliliğine sebep olan diğer unsurları şöyle sıralayabiliriz: • Deniz kıyılarında bulunan kent merkezleri ve sanayi tesislerinden çıkan ve arıtılmadan denize boşal- tılan atıklar. • Tarımsal alanlarda erozyon sonucu akarsularla denize karışan toprak ve diğer kirleticiler. Tarım alanlarından her yıl önemli mik- tarlarda toprak, erozyon yoluyla denizlere taşınmaktadır. Denizlere sadece toprak değil, tarımsal faa- liyetler sonucu akarsulara karışan gübre gibi kimyasal atıklar da taşınmaktadır. • Denizlerde kurulmuş bulunan platform ve boru hatlarından oluşan sızıntılar. • Gemiler ve diğer deniz araçların- dan oluşan kirlilik (petrol, yağ atık- ları, zehirli sıvılar, pis sular, çöpler vb.) • Deniz kazaları neticesinde önemli miktarlarda petrol döküntüsü suda birikmekte ve canlı ortamını tehdit etmektedir. Özellikle büyük petrol tankerlerinin kazaları sonucunda binlerce ton ham petrol denize dökülmektedir. Plastik maddele- rin karadan ve gemilerden denize bırakılması, plajlara ve denizin doğal yaşamına ciddi zararlar vermektedir. YERALTI SUYUNDA KIRLILIK Yeraltı suyu kirlenmesinin en büyük nedeni, evsel ve endüstriyel atıkların arıtılmadan alıcı ortamlara verilmesidir. Katı, sıvı ve gaz atıklar alıcı ortama verildikten sonra; iklim durumuna, toprağın yapısına, yer- yüzü şekline, atığın cinsine ve zamana bağlı olarak yeraltı sularına karışır. Ayrıca zirai mücadele ilaçlarının aşırı ve bilinçsiz kullanımı önemli bir kirlilik sebebidir. Kanalizasyon siste- minin bulunmadığı yerlerde, tuvalet çukurlarından ve gübrelerden sızan kirli sular yeraltı suyuna karışarak, özellikle yaz aylarında ölümlere yol açan bulaşıcı hastalıklara sebep olur- lar. Yağmur suyu yeryüzüne indiği andan itibaren kirlilik oranında ani bir artış olur. Hayvansal ve bitkisel artıklar, doğal ve suni gübreler, pes- tisitler ve mikroorganizmalar su ile yeraltına doğru taşınır. Suyun yüzey kısımlarındaki toprak tabakasından süzülmesi sonucunda, zemin cinsi özelliklerine de bağlı olarak kalite- sinde önemli miktarlarda artış olur. Bazı maddelerin tamamına yakını topraktaki süzülme yoluyla uzaklaşır. Bunun sonucunda mikroorganizma- lar büyük ölçüde azalırken, suyun karbondioksit miktarı artar, oksijen miktarı ise azalır. RADYASYONUN ZARARLARI Radyoaktif kirleticiler özellikle insan, hayvan ve bitki sağlığına olum- suz etkiler yaparak çevreyi ve ekolojik dengeyi bozmaktadır. Ayrıca radyas- yon, canlılarda genetik değişikliklere de yol açmaktadır. Radyasyonun KONUK YAZAR
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=