Su ve Çevre Teknolojileri Dergisi 165. Sayı (Nisan 2022)
38 SU VE ÇEVRE TEKNOLOJİLERİ • Nisan / 2022 etkisi; cins, yaş ve organa göre değiş- mektedir. Çocuklar ve büyüme çağın- daki gençler ile özellikle göz en fazla etkilenen organ olup; görme zayıflığı, katarakt ve göz uyumunun yavaşla- masına sebep olmaktadır. Deri ise, radyasyona karşı daha dayanıklıdır. Radyasyonun zararları genellikle zamanla ortaya çıkan bir etki olup, ani etki ancak atom bombalarının yol açtığı ölümler ve yüksek radyasyon- daki yanmalar şeklinde kendini gös- termektedir. Geçmişte yapılan nükleer silah denemelerinden dolayı radyoak- tif maddelerle yüklenmiş toz bulut- ları, atmosferin yüksek tabakalarına ve stratosfere yerleşerek, radyoaktif yağışlar halinde yavaş yavaş yeryü- züne inmekte ve çevrenin, özellikle yüzeysel suların kirlenmesine sebep olmaktadır. 1960'lı yıllarda en yük- sek seviyeye çıkmış olan radyoaktif yağışlarda, nükleer silah denemele- rinin havada yapılmasının yasaklan- ması sonucu, 1970'li yıllardan sonra azalma görülmüştür. Çevre sorunları sınır tanımaksızın artmakta ve çeşitli kirleticiler kilomet- relerce uzaklara taşınarak etki göste- rebilmektedir. Örneğin; Ukrayna‘daki Çernobil kazası nedeni ile yayılan radyoaktif atıkların, toprak ürünle- rinde yol açtığı kirlilik bilinmektedir. Çernobil reaktöründe oluşan kazada, doğrudan etki sonucu 30'dan fazla insan hayatını kaybetmiş, yüzlerce kişi yaralanmış, sakatlanmış ve has- talanmıştır. Binlerce insan ise belir- tileri sonradan çıkacak olan genetik etkilerle, nesilden nesile geçebilecek kalıcı izler taşıdı. Çernobil'deki kaza sebebiyle atmosfere karışan radyoak- tif maddelerin, atmosferik hareket- lerle: uzaklara taşınmasıyla, düştükleri yerlerde radyasyona sebep oldu. Bu olaydan en çok ülkemizin Çernobil'e yakın olan Karadeniz Bölgesi'nin etki- lendiği bilinir. ASIT YAĞMURLARI VE ZARARLARI Çeşitli endüstriyel faaliyetler, konutlarda ısınma amaçlı olarak kul- lanılan yakıtlar, fosil yakıtlara dayalı olarak enerji üreten termik santraller ile egzoz gazları havayı kirletmekte ve kükürtdioksit (SO 2 ), azotoksit (NO), hidrokarbon ve partikül madde yay- maktadırlar. Havada 2-7 gün asılı kalabilen bu kirleticiler, su partikülleri ile tepki- meye girerek asit meydana getirmekte ve yağmurlarla birleşerek yeryüzüne asit yağmurları olarak inmektedir. Asit yağmurları göl ve akarsularda asit dengesini bozarak, tüm canlıları etki- lemekte, hatta bazı türlerin ölümüne yol açar. En büyük etki ormanlar üze- rinde görülmektedir. Asidik yağışlar, ağaçların yapraklarındaki büyüme ve gelişmeyi engeller. Yeryüzüne inen asit yağmurları, suya ve toprağa geçerek yapılarını değiştirir. Bunun sonu- cunda toprak ve suyla ilişkide olan canlılar zarar görür. Sonuç olarak fay- dalı kullanmamız için tabiatın bize bağışladığı sularımızı, denizlerimizi korumamız sürdürülebilir bir temiz çevre için en gerekli temel ödevimiz- dir. Gelecek nesillere tüm sularımızı zararsız ve kullanılabilir nitelikte, yük- sek kalitede bırakmamız en başlıca görevimiz olmalıdır. KONUK YAZAR
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=