Su ve Çevre Teknolojileri Dergisi 165. Sayı (Nisan 2022)

50 SU VE ÇEVRE TEKNOLOJİLERİ • Nisan / 2022 tuğu tahmin ediliyor. Kıyıya vurmuş balina ve yunus karkaslarının çoğunda makroplastik parçalar bulunuyor. Bazı çalışmalar, etkilenen türlerde gıda alımının değiştiğini veya azaldığını, büyüme bağışıklık sistemi, doğurgan- lık ve üremenin yanı sıra hücre fonksi- yonlarının ve davranışların değiştiğini tespit etmiştir. Sayılan fonskiyonların gördüğü zararın seviyesi, maruz kalı- nan plastik yoğunluğu ile doğrudan ilişkilidir. Boğulma-Plastikler üzerlerini ört- tükleri mercanları, süngerleri ve deniz tabanında yaşayan hayvanları, ışık, besin ve oksijenden mahrum bırakır, sedimanter ortamdaki oksijeni yetersiz kılar ve organizmaların sayısını azal- tır. Bu durum ekosistemleri olumsuz etkileyebilir ve deniz yaşamı üzerinde zararlı etkileri olabilecek patojenlere gelişme ortamı yaratabilir. Boğulma etkisi, özellikle mercan resiflerini ve mangrovları etkiler (aşağıya bakınız). Kimyasal kirlilik-Plastiklerdeki tüm bileşenler zararlı değildir, ancak birçoğu plastiklerden çözünüp deniz ortamına sızabilir. En küçük plastik parçacıklar vücuttaki hücrelere geçe- bilir ve bazıları deniz hayvanlarının beyinlerine bile ulaşabilir. PLASTIKTE BULUNAN EN TEHLIKELI KIMYASAL KIRLETICILERDEN BAZILARI ŞUNLARDIR: Endokrin bozucular-Bunlar hor- monları etkileyerek birçok deniz canlısında üreme, gelişme ve davra- nış bozukluklarına sebep olur. Gıda güvenliğini tehdit etmediği belirtilen bazı plastikler bile sucul canlılar ve insanlar için oldukça zehirli olabilir. Kalıcı organik kirleticiler – Polik- lorlu bifeniller (PCB’ler) gibi uzun ömürlü maddeler organizmaları ve çevre sağlığını olumsuz etkiler. Bozun- madıkları için, rüzgâr ve su yoluyla uzun mesafelere taşınabilirler ve çıkış noktalarından çok uzakta bile uzun süreli etkiler bırakabilirler. GIDA ZINCIRININ KIRLENMESI Deniz canlıları tarafından yutulan plastik parçalar besin zincirinin üst basamaklarına doğru hareket etmeye başlar; öyle ki artık insanların yediği yiyeceklere bile karışır. Denizel türler plastik yuttuğunda, yutulan plastik- lerin ve ilişkili kimyasal kirleticilerin denizel besin zincirinin üst basamak- larına geçebileceği saha ve laboratu- var çalışmalarında görüldü. Çalışmalar, su sütununda mikrop- lastiklerin varlığını ve bu parçacıkların batan agregalara karıştığını doğru- ladı.Bu batan partiküller kısmen veya tamamen denizel besin ağının teme- lini oluşturan planktonlar ve diğer küçük organizmalar tarafından tüke- tiliyor. Plastiğin yutulması nedeniyle biyolojik süreçlerin verimliliğinde görülen aksaklıklar deniz tabanına ulaşan gıda miktarını etkileyerek gıda açısından sınırlı deniz tabanı ekosis- temlerinde değişikliklere neden ola- bilir. Bu durum, salplerin gelecekte ortaya çıkması muhtemel mikroplas- tik seviyesine maruz bırakıldığı yeni bir çalışma ile gösterilmiştir. Nanop- lastiklerin olası tehlikeleri hakkında henüz çok şey bilinmese de yaygın bir endişe mevcut. Deney ortamında nanoplastiklere maruz bırakılan su piresi Daphnia magna’nın hayatta kalma oranı önemli ölçüde azaldığı, hatta bazı durumlarda deneye konu olan popülasyonda mortalite %100’e kadar çıktığı gösterilmiştir. Bu su pireleri daha sonra balık- lara yem olarak verildiğinde, nanop- lastiklerin kan-beyin bariyerini aştığı ve yeterince beslenememe veya hare- ketsizlik gibi davranış değişikliklerine neden olduğu tespit edildi. Bu etkiler besin ağına yayıldıkça, daha geniş ekosistemin işleyişine zarar verebilir. Plastiklerin organizmalar üzerin- deki etkileri üzerine yapılan araştır- malar son zamanlarda artış gösterse de, insan sağlığı üzerindeki olası etki- leri hakkında şaşırtıcı derecede az şey biliniyor. Yine de insanların bunları soludukları ve yuttukları rahatlıkla söylenebilir. Örneğin, mikroplastik- lerin mavi midyeler tarafından yutul- duğu, bu türün doğal ve yapay dağılım alanlarının çoğunda gözlemlenmiştir. Aynı şey istiridyeler için de geçerlidir. Her ikisi de insanlar tarafından bütün olarak tüketildiklerinden, içerdikleri plastiklerden kaçınmanın bir yolu yoktur. Benzer şekilde, araştırmacılar, 20 konserve sardalya ve çaça balığı markasından dördünün plastik par- çacıklar içerdiğini bulmuştur. Plastik kirliliği en kötü mercan resiflerini ve mangrovları etkiliyor. Plastik kirliliği dünya genelindeki tüm denizleri sarmış olsa da bazı önemli deniz ve kıyı ekosistemleri artan plas- tik kirliliği seviyelerinin yanında başka tehditlerle de karşı karşıya oldukların- dan özellikle risk altındadır. İlk akla gelen örnekleri arasında mercan resif- leri ve mangrovların sayılabileceği bu ekosistemler, deniz canlılarının yanı sıra insanlar için de hayati hizmetler sağlar, bu nedenle işlevleri plastik- lerden ötürü olumsuz etkilendiğinde insanlar da doğrudan etkilenecektir. Küresel ısınma nedeniyle zaten bir RAPOR

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=