Su ve Çevre Teknolojileri Dergisi 165. Sayı (Nisan 2022)
52 SU VE ÇEVRE TEKNOLOJİLERİ • Nisan / 2022 çabaları, ağaç fideleri plastik atıklar tarafından boğulduğunda yeterince etkili olmayabilir. Plastik kirliliğine, deniz seviyesi- nin 10 km altında, dünyanın en derin noktası olan Mariana Çukuru’nda da rastlanmıştır. Buradaki çevresel koşullar, diğer denizel ortamlara kıyasla görece daha kararlı istikrarlı olduğundan atıklar yüzyıllar boyunca bozulmadan varlıklarını sürdürebilir. Atıklar bazı durumlarda, derin deniz tabanındaki çamurda yeni organiz- maların kolonileştiği yapay bir tabaka oluşturabilir. Koloni kuran bu türler için faydalı bir durum söz konusu olsa da, plastik atıkların varlığı yerli ekosis- temlerin topluluk yapısını değiştirerek, popülasyonlarına zarar verebilir. KATKI ETKISI Plastik kirliliği, deniz yaşamına yönelik diğer tehditlerle birleşerek tehlikeli bir karışım oluşturabilir. Plas- tiğin deniz ekosistemleri üzerindeki etkileri tek başına ele alınmamalıdır. Plastik kirliliği; denizlerin ısınması, aşırı avlanma, deniz suyunun asitlen- mesi, ötrofikasyon, oksijensizleşme, deniz taşımacılığı ve sualtı faaliyetle- rin yol açtığı gürültü kirliliği, istilacı türler, habitatların tahrip edilmesi ve parçalanmasının yanı sıra diğer kim- yasal kirlilik türleri de dahil olmak üzere çeşitli insan yapımı tehditlerden biridir. Deniz yaşamındaki düşüşün arkasında tek bir belirleyici etken belirlemek genellikle çok zordur, ancak tehditlerin üst üste denk geldiği durumlarda, olumsuz etkiler özellikle halihazırda tehlike altında olan türler için daha da şiddetlenecektir. Birden fazla stres etkeninin aynı anda görüldüğü durumlarda, ‘katkı’ etkilerini veya ‘çoğalan’ etkileri tam olarak anlamak için daha fazla bilim- sel çalışmaya ihtiyaç vardır, bununla birlikte sonuçların şiddetli olacağı ve bu eğilimin gelecekte daha da kötü- leşeceği muhtemeldir. Birçok uzman, gezegenin halihazırda kitlesel bir yok oluşa maruz olduğu konusunda hemfikirken, kontrolsüz plastik kirliliği şüphesiz krizin kötüleşmesine katkıda bulunan bir faktör olacak. Geleceğe bakarken akılda tutulması gereken başka bir kritik nokta daha var. Plastik kirliliği denizlerde birikmeye devam ettikçe, belgelenen tüm zararlı etkiler artacak, birçok alt popülasyon, tür ve ekosistem için eşik risk değerleri aşılacaktır. Plastik kirliliği mevcut hızla artmaya devam ederse, araştırmacılar tüm deniz kuşu türlerinin %99,8’inin 2050’ye kadar plastik yutacağını tah- min ediyor. Kaplumbağa türlerinin tamamının plastik atık yuttuğuna veya plastiklere dolaştığına dair zaten kanıt bulunmuştur. SORUNUN KÖKENINE İNMEK Plastik kirliliği gerçekleşmeden önce ona neden olan etkenlerin hedef- lenmesi, kirliliği daha sonra temiz- lemekten çok daha etkilidir. İklim krizi gibi plastik kirliliği sorunu da tüm gezegeni etkiliyor. Plastik kirli- liği seviyeleri sürekli artıyor. Sorunu gidermede sadece küresel ve sistemik yaklaşımlarla çözüm üretmek başarı sağlayacaktır. Kamuoyunun dikkati- nin bu soruna yönelmiş olması cesaret verici bir gelişmedir ve plastik kirliliği kritik sayıda deniz türünün ve ekosiste- minin dayanıklılığını tamamen etkile- meden önce gidişatı tersine çevirmek için uluslararası düzeyde ve kararlı bir şekilde harekete geçilmesi için yapılan çağrılar artmaktadır. Plastik atıkların denizden toplanması çözüm olarak sık sık önerilmektedir. Tıpkı iklim deği- şikliğinin hızını azaltmak için bazı gruplar tarafından karbon yakalama teknolojileri teşvik edildiği gibi, deniz- lerdeki plastik kirliliğini gidermek için de fütüristik ve henüz kanıtlanmamış çözümler sunan büyük ölçekli atık temizleme teknolojileri giderek daha RAPOR kriz içinde bulunan mercan resifleri için plastiklerin oluşturduğu tehdidin boyutu endişe vericidir. Asya Pasifik bölgesinde, 2010 yılında bölgedeki mercan resiflerine 11,1 milyar plastik parçanın dolaştığı ve bu kirliliğin 2025 yılına kadar %40 artacağı öngörülü- yor. Plastik parçaların dolaştığı mer- canların hastalığa yakalanma olasılığı- nın 20 ila 89 kat daha fazla olmasıysa özellikle endişe veriyor. Genellikle hayalet ağ olarak adlan- dırılan, denizde unutulmuş veya terk edilmiş balıkçılık malzemeleri, tüm dünyadaki mercanlar için ciddi bir tehdittir. Onlarca yıl resiflere takılı kalarak, mercanların boğulmasına, kırılmasına ve aşınmasına hatta bazen tüm resif sisteminin ölümüne neden olabilirler.Mercanların ayrıca polip- lerinde mikroplastik biriktirdiği, bun- dan hem kendilerinin hem de ortak yaşam sürdükleri alglerin olumsuz yönde etkilendiği ve resiflerdeki toplu- luk yapılarının değiştiği görülmüştür. Diğer hizmetlerin yanı sıra birçok kıyı topluluğuna gıda güvenliğini ve su taşkınlarına karşı koruma sağlayan mangrovlar, genellikle plastik atıkla- rın biriktiği nehir ağızlarına yakındır. Atıklar mangrovların karmaşık kök sistemlerinde sıkışıp kalırlar ve onları plastik yutaklarına dönüştürürler. Dünyada en yüksek çöp yoğunluğuna sahip yerler arasında mangrov orman- larının da olduğu kaydedilmiştir ve artan kirlilik seviyesi ile azalan ağaç sağlığı arasında ilişki bulunmaktadır. Java’daki mangrov ormanları üze- rinde yapılan yeni bir çalışmada, 100 metrekarede 2.700 plastik parça bulu- nurken, plastiklerin yer yer orman tabanının %50’sini kapladığı tespit edildi. Bir deneyde, kökleri tamamen plastikle kaplı olan ağaçların daha düşük yaprak alanı endeksine ve hayatta kalma oranına sahip olduğu görüldü. Ayrıca, bozulmuş mangrov alanlarını eski haline kavuşturma
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=