Su ve Çevre Teknolojileri Dergisi 167. Sayı (Haziran 2022)

16 SU VE ÇEVRE TEKNOLOJİLERİ • Haziran / 2022 HABERLER WWF-Türkiye 'den 5 Haziran Dünya Çevre Günü Çağrısı H aziran Dünya Çevre Günü nedeniyle bir açıklama yapan WWF-Tür- kiye (Doğal Hayatı Koruma Vakfı) insanlığın önündeki iklim krizi ve doğa kaybı teh- ditlerine dikkat çekerek Tür- kiye’nin bu alanlarda hızla gerekli önlemleri alması ve ekonomide yeşil dönüşümü gerçekleştirmesi çağrısında bulundu. WWF-Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Nafiz Karadere, “Bu gidi- şatı tersine çevirmek, doğa ile ekonomiyi karşı karşıya getiren değil, birbirini des- tekleyen iki olgu olarak gören doğa pozitif yaklaşımlardan geçiyor” dedi. Birleşmiş Milletler Çevre Konferansı’nın gerçekleştirildiği 1972 yılından beri her yıl milyonlarca insan, gezegeni korumak için 5 Hazi- ran’da bir araya geliyor. Bu anlamlı günün 50. yılının teması #Yalnız- caBirDünya: ‘Doğayla uyum içinde, sürdürülebilir yaşam’. 5 Haziran Dünya Çevre günü vesi- lesiyle bir açıklama yapan WWF-Tür- kiye (Doğal Hayatı Koruma Vakfı) gezegenin ve insanlığın karşısındaki tehditlere dikkat çekerek, Türkiye’nin ve dünyanın geleceğinde yeşil dönü- şüm sürecinin önemini vurguladı. Bugün gezegenimizi tehdit eden iki önemli çevre sorunu, iklim krizi ve doğa kaybı olarak öne çıkıyor. İklim krizinin etkileri artık inkâr edileme- yecek bir şekilde yaşanıyor. Sıklığı, şiddeti ve ölçeği artan orman yan- gınları, seller, kıyı bölgelerinde deniz seviyelerinin yükselmesi, sıcak hava dalgaları ve kuraklık olayları bunun göstergeleri. Aynı zamanda doğal alan ve canlı yaşam çeşitliliği de insanlık tarihinde görülmemiş bir hızla kay- bediliyor. İnsan dâhil birçok tür risk altında bulunuyor. İnsanın sağlığı ve doğanın sağlığı birbirine bağlı ve tek. Soluduğumuz temiz hava, içtiğimiz su ve beslendiğimiz toprak her gün artan bir baskıyla karşı karşıya. İklim krizinin etkilerine karşı yol kat ede- memek ise, daha fazla yıkım ve doğa kaybı anlamına geliyor. Öte yandan doğa tahribatı, iklim krizinin verdiği zararı da artırıyor. Bu durum, mevcut ekonomik ve politik krizleri, daha da derinleştiriyor. Bu nedenle, insanlık bugün çifte krizle karşı karşıya. WWF-Türkiye’nin açıklamasına göre, seçim sürecinden geçecek olan Türkiye’nin yeşil dönüşümü için aşa- ğıdaki adımları da kapsayacak yeni bir eylem planı kritik öneme sahip olacak: Tatlı su kaynaklarının korunması için tarımda modern sulamaya, sanayide temiz üretime geçilmesi, Tarım politi- kalarının ve teşvik sistemlerinin toprak sağlığını koruyacak ve onarıcı tarım uygulamalarını destekleyecek şekilde düzenlenmesi, Biyolojik değerlerimi- zin daha iyi korunması için korunan alanlarımızın %30 seviyesine çıkartılması; mev- cut korunan alanlarımızın ve türlerimizin daha etkin korunması, Etkili atık azal- tımı için depozito sisteminin bir an evvel hayata geçiril- mesi, Doğa ihallerine izin vermeyen denetim sistem- lerinin kurulması, Enerji politikasında kömürün yerini hızla güneş ve rüz- gâra bırakması. İş modelleri “doğa pozitif ” olmalı WWF-Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Nafiz Kara- dere konuyla ilgili şu değer- lendirmeyi yaptı: “Gidişatı tersine çevirmek, doğa ile ekonomiyi karşı karşıya getiren değil, birbirini destekleyen iki olgu olarak gören yak- laşımlardan geçiyor. Bunun en iyi yolu da ‘doğa temelli çözümler’. Türki- ye’nin bugün karşı karşıya bulunduğu sorunlarla mücadelede her sektörün üstlenebileceği bir dönüştürücü rol bulunuyor. Acil olarak doğadaki tür ve alan kaybına son verip, eksiden artıya, “doğa-pozitif ” bir ülke olma yönünde ilerlememiz gerekiyor. Artık yaptığımız her iş doğanın eksi değil artı hanesine yazılmalı. İş modellerini bu anlayışla gözden geçirmek, doğayı sınırsız bir kaynak olarak gören “üret, kullan, at” anlayışına dayalı ekono- mik yaklaşımı bir kenara bırakmamız “azalt, tekrar kullan, geri kazan” anla- yışına geçmemiz gerekiyor. Tedarik süreçlerinden üretime, dağıtımdan pazarlamaya değer zincirinin her halkasındaki çevresel etkiyi hesaba katarak ürün ve hizmetleri doğaya yük olmaktan çıkaran çözümler geliş- tirmeliyiz.”

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=