Su ve Çevre Teknolojileri Dergisi 169. Sayı (Ağustos 2022)
37 SU VE ÇEVRE TEKNOLOJİLERİ • Ağustos / 2022 ÇEVRE STOCKHOLM KONFERANSI NEDEN ÖNEMLIDIR? Stockholm deklarasyonu, insan çevresi alanında gelecekteki çalış- malar için kabul edilen ilk küresel ilkeleri sağladığından insanlık tarihi için oldukça önemlidir. Uluslararası çevre hukukunun gelişimine önemli bir katkı sağlamıştır. Ayrıca 1992 Rio Deklarasyonu'nun da temelini oluş- turmuştur. İlkelerden bazıları alttaki gibi konuları içermektedir. • Nesiller arası yükümlülüklere iliş- kin İlke 1 ve 2. İlkeler ve sürdü- rülebilir kalkınma kavramlarına ilişkin 3, 5 ve 6. İlkeler yer almak- tadır. • Devletlerin çevre politikalarının, gelişmekte olan ülkelerin mevcut veya gelecekteki sürdürülebilir kal- kınma potansiyelini geliştirmesi ve olumsuz etkilememesi gerektiğini belirten ilke ( 11. İlke) • 12. İlke, sürdürülebilir kalkınma yardımına destek olma kavramını getirmektedir, bu sayede bağışçı- lar, çevre koruma önlemleri için kalkınma yardımı bütçelerine ek fon ayırmaktadır. • İlke 21, devletlerin kendi çevre politikaları uyarınca kendi kay- naklarını kullanma noktasında egemen hakkına sahip oldukla- rını ve kendi yetki alanları dahilin- deki faaliyetlerin diğer devletlerin veya ulusal yargı sınırları dışındaki alanların çevresine zarar verme- mesini sağlama sorumluluğuna sahip olduklarını söylemektedir. STOCKHOLM'ÜN MIRASI İnsanlık tarihi için 1972 Sto- ckholm İnsan ve Çevre Konferansı oldukça önemlidir ve bu noktada insanlık konferansa çok şey borçludur. Stockholm Konferansı, yeni birçok taraflı çevresel iş birliği ve anlaşma yapma dönemini katalize ettiğinden de oldukça önemlidir. Bu konferans olmasaydı, UNEP olmazdı ve birçok küresel çevre anlaşması yazılamazdı. Stockholm Bildirgesi, yarım yüzyıl- dır çevresel söylem ve yasa yapmanın temelini oluşturan uluslararası siyasi hedefler ve yasal ilkeler belirlemiş- tir. 1972 Stockholm İnsan ve Çevre Konferansı, çevre konularının doğası gereği politik olduğunu ve daha önce birçok politika yapıcının düşündüğü gibi sadece bilimsel ve teknik değil ve bu nedenle politik müzakerelere ve karar almaya ihtiyaç duyduğunu vurgulayarak. Stockholm Konferansı sayesinde dünya hakkında çok şey öğrendik. Sto- ckholm, çevresel sorunları ve sorunları araştırmak ve izlemek için BMDünya İzleme sistemini kurmuştuk. Dünya- nın her yerinde, insanlar ve politika yapıcılar, ulusal çevre bakanlıklarının ve çevre yasalarının oluşturulmasına yol açan yeni bir çevre sorunları anla- yışı geliştirdiler. Konferans, daha önce BM sisteminde erişimi olmayan sivil toplum kuruluşlarının kapısını açarak çevre tartışmalarının demokratikleş- mesine ve politika oluşturmaya kat- kıda bulunmuşlardır. Son olarak 1972 Stockholm İnsan ve Çevre Konferansı, uluslararası çevre söyleminin merkezinde yer alan bir tema belirledi ve sürdürülebilir kal- kınma konusunda ciddi ilkeler geliş- tirildi. İklim değişikliğinin sorumlusu kim? Ekosistemleri korurken insanları yoksulluktan nasıl kurtarabiliriz? Gibi sorular gündeme geldi ve bu sorulara cevaplar arandı. Belki de 1972 Konfe- ransı'nın gerçek mirası, sürdürülebilir kalkınma ile çevre yönetimi ve küresel işbirliğine olan inancı uzlaştırmak için çözüm arayışlarıdır. 1972 Stockholm İnsan ve Çevre Konferansı son bildirgede ilave olan konular alttaki gibidir. • Yaban hayatı habitatının korun- ması da dahil olmak üzere çevreyi korumanın gerekliliği (ilke 4), • Denizleri kirletmekten kaçınma (ilke 7), • Yenilenemeyen kaynakların geniş kullanımı (ilke 5), • Koordineli planlama geliştirmenin önemi (13–17 ilkeler), • Çevre eğitiminin önemi (ilke 19), • Bilimsel araştırmanın kolaylaştırıl- ması ve serbest bilgi akışı (ilke 20), • Çevre kirliliği ve zararına ilişkin uluslararası hukukun gelişimi (ilke 22), • Nükleer silahların ortadan kaldı- rılması ve imhası (ilke 26).
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=