Su ve Çevre Teknolojileri Dergisi 175. Sayı (Şubat 2023)
53 SU VE ÇEVRE TEKNOLOJİLERİ • Şubat / 2023 yüksek olduğu noktalarda hem normal işletme şartlarında, hem de talebin düşük olduğu dönemlerde basıncın, ihtiyaç duyulan sabit minimum değere düşürülmesi gerek- mektedir. Boru patlamalarının çoğu, boruların sürekli genişlemesine ve daralmasına neden olan sürekli basınç dalgalanmaları nedeniyle meydana gelir ve bu da stres kırıklarına neden olur. Dağıtım şebekesindeki basınç ne kadar yüksekse, şebekedeki patlamalar veya sızıntılar yüzünden o kadar çok su kaybolur. Kontrol vanaları, besleme hattın- daki değişikliklerden bağımsız olarak belirli bir basıncı, debiyi veya seviyeyi korur. Kontrol vanaları basınç yönetimi için çok önemlidir, çünkü şebeke ekipmanı için en iyi koşulları korurken su kayıplarını azaltmaya yardımcı olurlar. Basınç yönetimi ayrıca gereksiz enerji tüketimini azaltmanın etkili bir yoludur. Genel olarak daha düşük bir basınca izin vererek özellikle yoğun olmayan saatlerde, pompalama için enerji tüketimi azaltılabilir. 4. Kayıp/kaçak sınırı belirleme ve takip Kayıp ve kaçakların kabul edile- mez hale geldiği seviyeyi belirleyen sınır değerin tespiti hızlı değerlen- dirme ve aksiyon almayı sağlar. 5. Su Kullanıcıları Arasında Bilgi Aktarımı Su kayıpları, yalnızca gelişmekte olan ülkelerde değil, dünyanın birçok yerinde kritik bir konudur. Zorluk- ların üstesinden gelmek için, verimli su yönetimi için önceden bilinen ve kanıtlanmış teknikler ile ilgili farkın- dalığı artırmamız gerekir. Bilgi pay- laşımı toplumun tamamında suyun tam yolculuğu hakkında kaynaktan musluğa ve oradan da güvenle tekrar doğaya geri dönüşünü kapsayan bütünsel bir bakış ile ilgilidir. İklim krizi ile kuraklığın etkisinin artmasından dolayı su kayıplarının azaltılması ve kontrolü elzemdir. Su kıtlığı probleminin çözümü olarak küresel bir eğilim olan Su Talebi Yönetimi (STY) üzerinde çalışmalar sürmektedir. Bu yaklaşım, teknolojik olarak ölçüm ve düzenlemelerle (basınç kontrolü gibi) su talebinin kontrol edildiği; ekonomik, sosyal şartların göz önünde bulundurulduğu bir yaklaşımı ifade eder. Su dağıtım şebekelerindeki su basıncının düzenlenmesi, genellikle karmaşık şebekelerin, izole alt bölge- lere bölünmesiyle elde edilir (Farley, 2003). Su dağıtım şebekesini izole alt bölgelere bölerek yönetilebilir hale getirmek için, belli kriterler göz önüne alınır. Bu kriterler, bölge içinde kalan abone sayısı, bölge içinde kalan şebeke uzunluğu, o bölgenin topografyası vb. gibi değerlerdir. İzole bölgeler oluşturulduktan sonra, izole bölgenin giriş noktasında hem ölçüm için hem de kontrol elemanlarının montajı için kontrol odaları mevcut- tur (Karathanasia, 2016). Yağmur Suyu Yönetimi Kentsel alanlarda geçirimsiz sert yüzeylerin aşırı bir şekilde artmasının ve açık-yeşil alanların bu artışa ters orantılı olarak azalmasının sonu- cunda, yağış sonrası yağmur suları toprağa yeterli oranda sızamamakta- dır. Yağmur suyunun yüzeysel akışa geçen miktarının artması, yağmur suyu geçiş süresinin kısalması, kentsel alanların sellere ve taşkınlara açık hale gelmesi, yeraltı su seviyesine ulaşan su miktarının azalması, yüzey sularının kalitesinin bozulması ve yağmur suyu drenaj yapılarına ait yatırım ve işletim maliyetlerinin artması gibi sorunlar, yağmur suyu drenajı için bütüncül stratejiler oluşturmayı bir zorunluluk haline getirdi. Bursa genelinde yağmur suyu sitemleri ayrık sistem olarak (atık su ve yağmur suyu) planlanmış ve genellikle taşkın kontrolü maksadıyla inşa edilen yağmur suyu sistemleri ile toplanan yağmur suları mümkün olan en yakın alıcı ortama deşarj edil- mektedir. Örneğin Mustafakemalpaşa sulamasında toplanan yağmur suyu drenajları pompa istasyonları vasıtası ile Uluabat Gölüne transfer edilmek- tedir. Tarım ve Orman Bakanlığı’nca yapılan çalışma ve değerlendirme- lerde, yağmur sularının düzenli su kaynağı olmaması sebebi ile farklı bir alanda yeniden kullanımının teknik ve ekonomik olarak uygun olmadığı belirlendi. Ancak, geleneksel altyapı yöntemlerinde “atık su” olarak kabul edilen yağmur suyunun ‘alternatif su kaynağı olarak kentsel sürdürülebilir su döngüsüne katılması, şehre yağan yağmur suyunun şehri terk etmeden şehirde kalması çok önemli. Ayrıca suyun acık kanallarda biriktirilmesi bölgede yasayanlar için bir katma değerdir. Sürdürülebilir Yağmursuyu Yönetimi/Yeşil Altyapı Teknikleri dünyada yaygın olarak kullanılmak- tadır. Bölgesel yağmur suyu yönetimi: Tarımsal sulama ve daha geniş ölçekte su hasadı teknikleri ile su kullanımını azaltılabilir. Bina içi yağmur suyu yönetimi: Binaların çatılarından yağmur suyu toplanması ile şebeke suyu kullanım azaltılabilir. Kentsel yağmur suyu yönetimi geleneksel olarak; kanal, boru, mazgal vb. yapısal yağmur suyu toplama sistemleri kullanılarak yapılmaktadır. Bursa’da geleneksel yağmur suyu top- lama sistemleri, yağmur sularını hızlı bir şekilde ayrık kanalizasyon sistemi ile birlikte ortamdan uzaklaştırıyor. Son yıllarda kentsel yağmur suyu yönetimi kapsamında, geleneksel yağmur suyu çözümlemelerinin RAPOR
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=