Su ve Çevre Teknolojileri Dergisi 177. Sayı (Nisan 2023)

46 SU VE ÇEVRE TEKNOLOJİLERİ • Nisan / 2023 Deprem Atıkları Yönetimine Dair 6 Şubat 2023 Kahramanmaraş merkezli 11 ilimizi doğrudan yıkımlarla, birçok ilimizde de hissettiren sarsıntılarla ve elbette hepimizin yüreklerini yakan depremin sadece deprem tarihimizde değil tüm toplumsal hafızamızda çok uzun süreler yer edeceği kesindir. Afet; Birleşmiş Milletlerin kabul ettiği en genel tanımla “fiziksel, eko- nomik ve sosyal kayıplar oluşturan, günlük yaşamı ve insan aktivitelerini durdurarak veya kesintiye uğrata- rak toplumları etkileyen ve yerel imkanlar ile baş edilemeyen doğal, teknolojik veya insan kaynaklı tüm olaylar” şeklinde tanımlanmaktadır (Kadıoğlu 2008). Deprem, sel, fırtına, heyelan, yangın vb. tüm afet durumlarında her zaman öncelik, canlıları tahliye etmek, yaralıları kurtarmak, evcil / vahşi hayvanları kurtarmak ve ortamdan uzaklaştırmak, arama kur- tarma faaliyetlerinin odak noktasıdır. Ancak sonrası da vardır. Hukuki, insani, kamu yönetimi/sorumluluğu vb. yaklaşımları mümkün olduğunca dışarıda tutarak deprem neticesinde oluşan atıkların yönetilmesine ilişkin, çerçeve bir değerlendirmenin yararlı olacağı kanaatindeyim. Gündemimiz ve konumuz olduğu üzere deprem, hele ki böylesine büyük hasar yaratan depremde ise konunun çok boyutu olduğundan hareketle deprem nedeniyle oluşan her türlü atık maddenin yönetilmesi gerekliliği ortadadır. Şehirlerin kısmen de olsa yıkıldığı bir durumda atık listesi yapmak elbette saçma olacaktır. Ancak şehirler depremde yıkıldığında orada akla gelen gelme- yen her türlü atık, hem de tahmin edilemeyecek kadar çok vardır. Hasarın etki alanı ne kadar büyükse, resmi rakamlar ve tahminler birbirine karışır. Depremin ardından, arama kurtarma faaliyetlerinden arta kalan ne varsa en genel tanımıyla atıktır demek kolaycılığına düşmeden, ancak az çok hasar görmüş her türlü emtia ile henüz hasarlanmamış ancak, içinde oldukları binaların yıkılma tehlikesi nedeniyle hasarsız olarak çıkarılamayacak malzeme ürün eşyalar da atık kapsamında değer- lendirilebilir. Şu kadarki, bir şekilde kurtarılan emtialar ise atık değildir. Burada aklımıza gelen gelmeyen her türlü atık vardır. Şüphesiz mil- yonlarca ton beton, tuğla, kiremit vb. temel inşaat atığı dediğimiz moloz atıkları başta olmak üzere, çatı malze- meleri, metal aksamlar, ağaç ürünleri, yeşil atıklar, plastik, cam, hurda ev eşyaları, hurda/hasarlı araçlar, insan dokularıyla temaslı tekstil ağırlıklı eşyalar (tıbbi atık) elektrik elektronik atıklarla depremzedeler için oluştu- rulan geçici barınma imkanlarından (çadırkent-konteynerkent ) yardım depoları vb. kaynaklanan atıkları sayabiliriz. Bunun yanında, limanlar- daki, fabrikalardaki depolardaki her türlü işyerindeki, enkaza karışmış, yanmış, bozulmuş SKT’si geçmiş kimyasal üründen hammaddeye, ara mamulden son ürüne, akla gelebile- cek her türlü malzeme atık durumun- dadır. Tespit, tanı, yasallık mülkiyet sigorta vb süreçler de aslında süreçleri yavaşlatıcı unsur olarak konuya dahil olacaklardır. On binlerce insanımızı kaybet- tiğimiz, bir afet sonrasına yönelik atık yönetimi hakkında konuşmak gerçekten zor ancak; atık yönetimini bir tür ders çıkarma, kaynak yaratma, envanter oluşturma ve olası bundan sonraki afetlere yönelik, uygulama tecrübesi olarak görüp, kayıtlara geçirmek bakımından önemlidir. Enkaz bölgesinden molozların temizlenmesi şehirlerin yeniden inşa sürecine hammadde olmak üzere ive- dilikle ele alınması gereken konuların başındadır. Diğer taraftan moloz atık- OSMAN BOZ Atık Yönetimi Pazarlama ve İş Geliştirme Uzmanı KONUK YAZAR

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=