Su ve Çevre Teknolojileri Dergisi 186. Sayı (Ocak 2024)

44 SU VE ÇEVRE TEKNOLOJİLERİ • Ocak / 2024 ÇEVİRİ tiğinde oksijensizleşme, hipoksik veya anoksik koşulların genişlemesine yol açabilir. Bu koşullar, başta sesil (hare- ketsiz) deniz organizmaları olmak üzere pek çok tür için öldürücü olacaktır. Hipoksiden etkilenen kıyı alanları 1950'lerden bu yana dört kat arttı (Bre- itburg ve diğerleri, 2018). Avrupa'da oksijen kaybını değerlendirmek için mevcut bilgiler birkaç alanla sınırlı- dır. AB'nin deniz bölgelerini izleyen istasyonların %9'u kötüleşen bir trend, %3'ü ise iyileşen bir trend gösterdi. Ancak geri kalan %88'lik kısım için herhangi bir trend belirlenemedi (AÇA, 2022c). 2100 yılına kadar küresel okya- nusun oksijeninin %3-4'ünü kaybe- deceği tahmin edilmektedir (Bopp ve diğerleri, 2013). Avrupa'nın deniz biyolojik çeşitliliği nasıl gidiyor? Genel olarak, Avrupa'nın deniz- leri bozulma halindedir (Şekil 2). Tür gruplarının çoğu Avrupa denizlerinde bozulmuş durumdadır. Kemikli balık- lar potansiyel olarak olumlu bir istisna- dır (Vaughan ve diğerleri, 2019). Dört büyük denizde (Kuzeydoğu Atlantik Okyanusu, Baltık Denizi, Akdeniz ve Karadeniz) pek çok deniz ekosistemi kötüden kötüye durumdadır (AÇA, 2020; ICES, 2022a, 2022b). Bunun tek istisnası, daha az faaliyetin gerçek- leştiği Kuzeydoğu Atlantik Okyanu- su'ndaki açık deniz bölgeleridir (AÇA, 2020). Avrupa'nın deniz ekosistemlerinin genel olarak bozulmuş durumu, tek başına bir faktöre bağlanamaz. Daha ziyade geçmiş ve şimdiki kullanımdan kaynaklanan birbiriyle bağlantılı etki- lerin ve insan faaliyetlerinden kaynak- lanan diğer etkilerin toplamını temsil eder. Bu faaliyetler değişimin doğru- Şekil 2. Avrupa denizlerindeki deniz biyolojik çeşitliliğinin genel durumu ve eğilimleri

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=