34 SU VE ÇEVRE TEKNOLOJİLERİ • Şubat / 2024 MAKALE Gelişen ve sürekli değişime maruz kalan dünyamızın, çevresel birçok sorunla karşı karşıya kaldığı görülmektedir. İklim değişikliği, küresel ısınma gibi gündem maddesiyle mücadele etmek, yaşanılabilir bir dünyanın temel ve vazgeçilmez yapı taşlarını oluşturmaktadır. İklim ve çevreyle ilgili zorluklar alanında temel yol haritalarından biri olan Avrupa Birliği Yeşil Anlaşması da somut adımlar atılması amacıyla öncü bir konumda yer almıştır. Anlaşma’nın sürdürülebilir çevre politikalarından biri de su kaynaklarında bulunan Endokrin Bozucu Maddelerin azaltılmasıdır. Atık su kaynaklarına yönelik özel hedefler kapsamında incelendiğinde kirleticilerin yüksek verimle giderimi hedeflenmiş ve giderim yöntemleri incelenmiştir. Bu sebeple meydana gelecek su kirliliğinin önlenmesi amacıyla alınan kimi önlemlere dair geliştirilen teknolojilerin tespitinde ve alternatiflerin sunulmasında arıtım yöntemleri incelenmiştir. GİRİŞ 1990'lı yıllardan itibaren iklim değişikliğiyle mücadele, sera gazı salınımlarının azaltılması ve yenilenebilir enerji kullanımı gibi konularda öncü bir rol üstlenen Avrupa Birliği (AB), 2019 yılında çevre ve sürdürülebilirlik alanındaki hassasiyetini daha da ileri taşıyan bir adım atmıştır. Kasım 2019'da, AB, çevre ve sürdürülebilirlik konularında net ve iddialı adımlar atmayı taahhüt eden Avrupa Yeşil Mutabakatını tanıtmıştır. Bu mutabakat, 2050 yılına kadar AB'yi net sera gazı emisyonları olmayan, ekonomik büyümenin kaynak kullanımından ayrıştırıldığı modern, kaynak açısından verimli ve rekabetçi bir ekonomiye dönüştürmeyi amaçlayan bir büyüme stratejisini içermektedir. AB, doğal sermayeyi korurken, vatandaşların sağlığını ve refahını çevresel risk ve etkilerden koruma hedefini gütmektedir. Bu bağlamda, artan yaşam standartlarıyla birlikte su ihtiyacının arttığına dikkat çekilmekte ve küresel ısınmanın etkisiyle su kaynaklarının azaldığı vurgulanmaktadır. Su kaynaklarının verimli bir şekilde kullanılabilmesi için az su tüketen teknolojilere ve atık suların arıtılıp tekrar kullanılmasına önem verilmesi gerektiği belirtilmektedir. Ancak, bu atık sularda bulunan çeşitli kirleticiler, özellikle endokrin bozucu maddeler, su ekosistemine zarar verebilmektedir. Son yıllarda, kişisel bakım ürünleri ve ilaçların artan kullanımıyla suya karışan endokrin bozucu maddelerin su ekosistemini olumsuz etkilediği belirtilmektedir. Bu kirleticiler, konvansiyonel atık su arıtma tesislerinde giderilmemekte ve su kaynaklarına zarar vererek içme suyu kalitesini düşürebilmektedir. Bu nedenle, AB'nin yeşil mutabakat hedefleri doğrultusunda, atık sulardaki endokrin bozucu maddelerin azaltılması için etkili arıtma yöntemleri üzerine araştırmalar yapılması gerekmektedir. Bu çerçevede, özellikle adsorpsiyon, ozonlama, ters osmoz ve nanofiltrasyon gibi yöntemlerin endokrin bozucu maddelerin gideriminde etkili olduğu belirtilmektedir. Sonuç olarak, AB'nin çevre politikalarının ve sürdürülebilirlik hedeflerinin yerine getirilmesi için su kaynaklarının etkin bir şekilde korunması ve endokrin bozucu maddelerin azaltılması önemlidir. Bu doğrultuda, Atık Su arıtma tesislerinde kullanılan yöntemlerin gözden geçirilmesi ve AB standartlarına uygun arıtma proseslerinin geliştirilmesi gerekmektedir. Kapsamında Atık Su Kaynaklarında Endokrin Bozucu Kimyasalların Azaltılmasına Yönelik Uygulamalar AVRUPA YEŞIL MUTABAKATI ŞEBNEM NUR BARLAK Bursa Teknik Üniversitesi Çevre Mühendisliği
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=