Su ve Çevre Teknolojileri Dergisi 189. Sayı (Nisan 2024)

İzmir`de, İZSU Genel Müdürlüğü tarafından atık su arıtma hizmetleri kapsamında 2022 yılında 1 fiziksel, 38 tanesi biyolojik, 6 tanesi doğal ve 25 tanesi ileri biyolojik atıksu arıtma yöntemi ile arıtım yapan ve günlük toplam kapasitesi 951.743,00 m3 olan toplam 70 atıksu arıtma tesisi faaliyet göstermiştir. Atıksu arıtma tesislerinde arıtılan atık suyun %97’si ise Avrupa standartlarında arıtım yapan ileri biyolojik atıksu arıtma tesislerinde arıtılmış, kalan yaklaşık yüzde 3’ü biyolojik ve doğal arıtma tesislerinde arıtılmıştır. İzmir halen, 25 ileri biyolojik atıksu arıtma tesisi ile ülkemizde Avrupa standartlarında arıtım yapan en fazla tesise sahip olan kent olduğu gibi, ülkemizde kişi başına Avrupa standartlarında en fazla atıksu arıtımının gerçekleştirildiği kenttir. Arıtma tesisleri ve yatırımları ile TÜİK verileri kapsamında başarılı olan İzmir, kentin yoğun yapılaşmasına ve planlanmasına yetişemeyen altyapı eksiklikleri ile de karşı karşıyadır. Kentin altyapı yatırımlarının yapılaşma sürecine yetişemediği kentin yöneticileri tarafından da ifade edilerek altyapı kaynaklı koku sorununa yönelik planlamalardan bahsedilirken, kentin yapılaşma ve kontrolsüz büyüme sürecinde altyapı yetersizliklerinin planlanamadığı, altyapı ve arıtma tesislerinin kentleşme sürecinde kapasitelerinin yetersiz kaldığı gerçeğini de unutmamak gerekir. Artan nüfus yoğunluğu karşısında altyapı tesislerinin revizyon çalışmalarının tamamlanması, yeni tesislerin planlanması ve mevcut tesislerinin en iyi şekilde yönetilmesi önem taşımaktadır. Bir kıyı kenti olan İzmir’de kent merkezinde kıyı alanlarındaki doğal yapının bozulması, ulaşım altyapısı ve yapılar nedeni ile deniz ve kıyı alanları kentlinin yıl boyu faydalanabileceği yaşam alanı olmaktan çıkmıştır. Sahil bandında yürüyüş ve bisiklet yolları ile rekreasyon alanları bulunmakla birlikte yaz aylarında sıcaklık, kış aylarında yaşanan fırtına kabarmaları ve taşkınlar nedeni ile yıl boyunca etkin kullanılamamaktadır. Uzun yıllar boyunca çeşitli kaynaklar nedeni ile kirletilen körfez yüzme alanı olmaktan çıkmıştır. Yeterince arıtılmamış evsel ve endüstriyel atıksu deşarjları, taşınan kirleticiler, körfezdeki gemi trafiği, gemi söküm tesisleri, endüstriyel tesisler, balık çiftlikleri gibi kirletici kaynaklar deniz suyu kalitesini olumsuz etkileyen faktörlerdir. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca “Denizlerde Bütünleşik Kirlilik İzleme Programı (DEN-İZ)” çerçevesinde yürütülen kirlilik ve kalite izleme çalışmaları kapsamında izlenen Ege RADAR ULTRASONIC IS THE BETTER www.vega.com/vegapuls Radar teknolojisinin tüm avantajları: Kompakt 80 GHz seviye sensörü Ekran içi gösterimi RAPOR

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=