Su ve Çevre Teknolojileri Dergisi 190. Sayı (Mayıs 2024)

48 SU VE ÇEVRE TEKNOLOJİLERİ • Mayıs / 2024 MAKALE gerekir. Su kalitesi ve arıtma teknolojisine ilişkin ulusal ve uluslararası düzenlemelere ve standartlara ek olarak, dikkate alınması gereken ülkeden ülkeye değişen su kullanım türü, mali kaynaklar, mevcut arıtma teknolojileri, yetişmiş kalifiye eleman gibi farklı kısıtlamalar da vardır. Çevre ve insan sağlığını korumak için atık sulardaki hangi kirleticilerin ne kadar arıtılması gerektiği karmaşık bir sorun oluşturur ve her durum için özel çözümlere gereksinim vardır. Atık su arıtımında uygulanan arıtım kademeleri ön arıtım, birincil arıtım, ileri birincil arıtım, ikincil arıtım, nütrient giderimli ikincil arıtım, üçüncül arıtım ve ileri arıtım olarak sıralanabilir. Ön arıtımda atık su bileşiminde bulunan yüzebilen iri kum ve gres gibi kaba katı maddelerin giderimi gerçekleştirilir. Bu maddeler arıtma proseslerinde çeşitli işletme problemlerine sebep olabilirler. Birincil arıtımda atık sudan askıda katı madde ve organik maddenin bir kısmı uzaklaştırılır. İleri birincil arıtımda ise askıda katı ve çökebilir özellikteki organik maddelerin büyük bir kısmı giderilir. Bu aşamada genellikle kimyasal ekleme veya filtrasyon işlemleri sisteme dahil edilir. İkincil arıtım biyolojik olarak parçalanabilen çözünmüş organik maddelerin ve askıda katıların giderimidir. Ayrıca dezenfeksiyon konvansiyonel ikincil arıtım içerisinde yer alabilir. Biyolojik olarak parçalanabilen çözünmüş organiklerin ve askıda katıların giderimi, azot, fosfor veya her ikisinin de giderimi, nütrient giderimli ikincil arıtım olarak nitelendirilir. Üçüncül arıtım da granüler filtre ortamı ya da mikroelekler ile ikincil arıtımdan sonra kalıntı askıda katıların giderilmesi gerçekleştirilir. Dezenfeksiyon ayrıca üçüncül arıtımın bir parçasıdır. Nütrient giderimi de genellikle bu tanımın içerisinde yer alır. Normal biyolojik arıtımdan sonra kalan çözünmüş ve askıda maddelerin uzaklaştırılması için ileri arıtım kullanılır (Tchobanoglous vd., 2004). Atık suyun içerdiği kirleticiler dikkate alınarak ve hedeflenen yeniden kullanım amacına uygun arıtım işlemleri kullanılmalıdır. 2. TÜRKIYE’NIN SU POTANSIYELI VE KULLANIMI Bir Akdeniz ülkesi olan ülkemizde su mevcudiyeti bölgeden bölgeye büyük farklılıklar göstermekte olup su potansiyeli toplam 234 milyar m3’tür. Toplam yüzeysel su potansiyeli 186 milyar m3’tür. Kullanılabilir su miktarı 98 milyar m3 yüzey suyu, 14 milyar m3 yeraltı suyu olmak üzere toplam 112 milyar m3’tür. Tablo 2’de nüfus başına metreküp su miktarına göre su durum sınırları verilmiştir. Ülkemizde nüfus başına su miktarı yaklaşık 1300 m3 olup su stresi yaşayan ülke durumundadır. Türkiye İstatistik Kurumu (TUİK) verilerine göre ülkemizde 2020 yılında 18,2 milyar m3 su çekilmiş olup bunun %56’sı denizlerden, %22,5’i yüzeysel sulardan, %21,5’i ise yeraltı suyundan alınmıştır. Denizlerden çekilen suyun %93,4’ü soğutma amaçlı kullanılmıştır. Alıcı ortama 9,5 milyar m3 soğutma suyu olmak üzere toplam 15,3 milyar m3 atık su deşarj edilmiştir. Alıcı ortama deşarj edilen atık suyun %76,6’sı denizlere, %19,3’ü akarsulara, %4’ü ise diğer alıcı ortamlara deşarj edilmiştir. Ülkemizde 2950 belediye mevcut olup, bunlardan 2300 Belediyenin kanalizasyon sistemi bulunmaktadır. Nüfusun yaklaşık %70’ine hizmet eden atık su arıtma tesisi bulunmaktadır. Belediyeler tarafından ise su kaynaklarından içme ve kullanma suyu şebekelerine 6,5 milyar m3 su çekildiği, bunun %40,9’unun barajlardan, %29,3’ünün kuyulardan, %15,6’sının kaynaklardan, %10,1’inin akarsulardan ve %4’ünün ise göl, gölet veya denizlerden sağlandığı bilinmektedir. Kullanımdan sonra kanalizasyon şebekesi ile toplanan 5 milyar m3 atık suyun %49,2’si akarsulara, %38,5’i denizlere, %3,1’i barajlara, %1,3’ü göl ve göletlere, %0,4’ü araziye ve %7,5’i diğer alıcı ortamlara deşarj edilmiştir. Deşarj edilen atık suyun %87,9’u arıtılmıştır. Toplamda 1068 adet arıtma tesisi bulunmakta olup atık suların %50,7’si ileri arıtım, %27,1’i biyolojik arıtım, %21,9’u fiziksel arıtım ve %0,3’ü ise doğal arıtım metotları ile arıtılmıştır (TUİK, 2021). Tablo 3’de su tüketiminin sektörel dağılımı verilmiştir. Tablo 3 incelendiğinde 2023 yılında toplam su tüketiminin 112 km3 değerinde olacağı ve bunun %16’sının evsel ihtiyaçlar için, %20’sinin endüstriyel ihtiyaçlar için ve %64’ünün ise sulama suyu olarak kullanılacağı görülmektedir. Sulamada kullanılan su hacminin yıllar içerisinde arttığı dikkat çekmektedir. 3. ATIK SULARIN TARIMSAL SULAMADA VE PEYZAJ AMAÇLI KULLANIMI En büyük su tüketicisi olan tarımsal sulama yaklaşık su tüketimin %70’ini oluşturmaktadır. Küresel ısınma ve iklim değişikliğinin de etkileriyle sulama suyuna olan talep gün geçtikçe artmaktadır. Atık suyun uygun şekilde yönetimi ve arıtımı sağlanarak tatlı su kaynaklarına değerli bir alternatif oluşturulabilir. Bununla birlikte suyun yeniden kullanımında sağlığa ve çevreye yönelik riskler ve potansiyel zararların değerlendirilmesi gerekir. Arıtılmış atık suların TABLO 2. Su Potansiyeli ve Stresi (Falkenmark vd., 1989) Falkenmark İndeksi (m3 /nüfus/yıl) Durum > 1700 Su problemi yok l 000-1 700 Su stresi 500-1000 Su kıtlığı < 500 Su kıtlığı

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=