58 SU VE ÇEVRE TEKNOLOJİLERİ • Mayıs / 2024 özellikleri ve ürün kalitesi üzerine etkilerini incelemişlerdir. Bu amaçla atık sular ile sulanan alanlardaki topraklarda ağır metal (Pb, Cd, Cr, Cu, Ni, Zn, Hg) birikimi ölçülmüştür. Sulanmayan toprak örnekleri ve kuyu suyu ile sulanan toprak örnekleri kontrol örneği olarak alınmıştır. Atık sular ile sulanan topraklarda yetiştirilen buğdaylara ağır metal geçişi araştırılmıştır. Elde edilen sonuçlar, Konya toprağının yüksek alkali özelliklerinin ve kil yapısının kirleticilerin hareketliliğini azalttığını ve toprağın üst tabakasında birikime neden olduğunu ortaya koymaktadır. Atık su ile sulamanın toprağın elektriksel iletkenliğine yoğun etkisi olduğu belirlenmiştir. Atık su ile sulanan topraklarda en yüksek metal konsantrasyonu Pb (5,32 mg/kg), Cr (37,1 mg/kg), Cu (31,5 mg/ kg), Cd (11,4 mg/kg), Zn (91,5 mg/kg), Ni (134 mg/kg) ve Hg (0,34 mg/kg) metalleri için tespit edilmiştir. Atık su ile sulanan toprakların Cd (8.23–11.6 mg/kg) ile kuvvetli bir şekilde kirlenmiş ve Ni (47.7-134 mg/g) ile orta ve kuvvetli derecede kirlenmiş olduğu tespit edilmiştir. Tespit edilen bu konsantrasyon değerlerinin ülkemizde tarımsal topraklarda bulunmasına müsaade edilen konsantrasyon değerlerini aştığı görülmüştür. Atık su ile sulanan buğday tanesinde Pb (8,44 mg/ kg), Cr (1,30 mg/kg), Cu (9,10 mg/kg), Zn (29,31 mg/ kg) ve Ni (0,94 mg/kg) için maksimum konsantrasyonlar tespit edilmiştir. Ayrıca buğday tanesi örneklerinde Hg ve Cd tespit edilmemiştir. Türk Gıda Kodeksine göre, numune alınan arazide yetiştirilen buğday numunelerinde Pb kirliliği olduğu bulunmuştur. Konya Atık Su Arıtma Tesisi’nde 1000 m2 alana kurulmuş ileri arıtım ünitesi, atık suların yeniden kullanımı için 150 m3/saat kapasiteyle faaliyet göstermektedir. Konya kent atık su arıtma tesisi çıkış suları ileri (üçüncül) arıtmadan sonra kent yeşil alanlarının (parklar, peyzaj alanı, refüj gibi) sulanması için yeniden kullanılmaktadır. Atık su geri kazanım tesisinde, koagülasyon, ön klorlama, basınçlı multimedya filtrasyonu, UV dezenfeksiyon, son klorlama, geri kazanılmış atık suyun depolanması ve pompalanması üniteleri yer almaktadır. Mor şebeke adı verilen dağıtım hattı ile damlama usulü sulama yapılmaktadır. Mor şebeke suyu, 3 milyon 300 bin m2 kısıtlanmış yeşil alan sulamasında kullanılmaktadır. Şekil 5’te atık su geri kazanım tesisi ve yeşil alan sulamasıyla ilgili görseller verilmiştir (KOSKİ, 2023). Mor şebeke, -yönetmeliklerde belirtilen standartlara uygun olarak üretilen geri kazanılmış atık su- 22 km’lik ana iletim hattı ile Türkiye’de ilk olma özelliği taşımaktadır. Mor şebeke sistemi, 79 bin 772 m3’ü 2020 yılında olmak üzere devreye alınmasından bugüne kadar toplam 1.806.660 m3 atık su geri kazanımı sağlayarak aynı oranda içme ve kullanma suyundan tasarruf sağlamıştır (KOSKİ, 2023). 6.2. Almanya Uygulama Örneği Almanya’nın Braunschweig kentinde atık su kullanımı 1894 yılında ilk sulama alanı ile başlamış, 1954 yılında atık su yönetimi oluşturulmuş, 1955-1966 yılları arasında atık su ile sulama yapılan alan 3000 ha genişletilmiştir. 1955-1979 yılları arasında mekanik ön arıtmadan sonra atık sular ile yağmurlama sulama yapılmıştır. 1979-1991 yılları arasında yeni ileri atık su arıtma tesisleri yapılmış, 1985-1990 yılları arasında sulama alanları düzenlenmiştir. 2000 yılından sonra ise çamur çürütücüler devreye alınmaya başlamıştır (Bahadır, 2018). Şekil 6’da Braunschweig’da atık su arıtma, atıkların değerlendirilmesi ve enerji üretimi ile ilgili çevrim verilmiştir. Braunschweig’da kanalizasyon sisteminde deşarj izleme kontrolleri yapılmaktadır. Böylece arıtma tesisine gelen atıksu özellikle kaçak deşarjlar açısından izlenmektedir. Atık su arıtma tesisinde oluşan çamurlar ve şehirden toplanan atık Şekil 5. Konya atık su geri kazanım tesisi ve yeşil alan sulaması (KOSKİ, 2023) MAKALE
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=