Su ve Çevre Teknolojileri Dergisi 191. Sayı (Haziran 2024)

46 SU VE ÇEVRE TEKNOLOJİLERİ • Haziran / 2024 TEKNIK Kanalizasyon Sisteminde Temiz Su Sızıntısının Tespiti MNE PROJE 1. GİRİŞ Kanalizasyon sistemindeki atık suların kirlilik karakterleri değişken olmamalıdır. Olursa atıksu arıtma verimliliği ciddi oranda negatif etkilenir. Kanalizasyon sisteminin bulunduğu bölgedeki iklim koşulları, yıl boyunca yeraltı suyu seviyesindeki değişimler, kanalizasyon sisteminde taşınacak atıksuyun miktarı ve kalitesi, bacaların konumları ve birbirine uzaklıkları gibi pek çok etken kanalizasyon sisteminde kullanılan elemanların yıpranma ve hasar görme oranlarını, işlevini düzgün bir şekilde görme kapasitesini, dolayısıyla da minimum kontrol edilme sıklığını etkiler. Bu ve benzeri bilgilerin bir veri tabanında ya da bilgi sisteminde saklanması ve ihtiyaç duyulduğunda bu verilerin kullanılarak sistemin işletimi ile ilgili yeni düzenlemelerin yapılmasıyla kanalizasyon sisteminin daha uzun süre verimli bir şekilde çalışmasına imkân sağlanmalıdır. Aynı zamanda bu düzenlemelerle önlenebilecek daha ciddi sorunlardan (örneğin, sistemin fazla sediment birikmesi nedeniyle taşması, atık sudaki bir takım korozif maddeler yüzünden kanalizasyon borularının yıpranması, çökmesi ve çatlaklar oluşması, yanlış borulama bağlantısı yapılması ve çatlaklardan/bağlantılardan yeraltı, yerüstü ve içme suyu şebeke sisteminden temiz suların sızması atık su arıtma tesisinde ciddi problemler) kaynaklanacak çevresel ve finansal olumsuz etkiler ortadan kaldırılabilir. Bazı şehirlerde, sanayi işletmelerinin atık sularının belediye kanalizasyon sistemlerine deşarjları, belediye atık su arıtma tesislerine girişlerin miktarı ve kalitesi üzerinde büyük bir etkiye sahiptir. Birçok durumda, endüstriyel deşarjlar, hacimsel akış hızlarındaki büyük kirlilikler, kirletici yükler ve sıcaklıklar nedeniyle göze çarpmaktadır. Bu deşarjlar, kanalizasyon sistemi, atık su arıtma tesisi ve sonuç olarak alıcı ortam üzerinde büyük bir yük oluşturmaktadır. İlgili işletmeler, boşaltılan yük ve/veya hacme bağlı olarak arıtma tesisi operatörlerinin ücretlerini ödemek zorundadırlar. Çoğu durumda, nitel izleme işlemleri rastgele kontrollerden oluşur. Bu, sürekli gözetimin mümkün olmadığı ve izin verilen sınır değerlerin ihlallerinin sadece kaza ile tespit edildiği anlamına gelir. Atık su arıtma tesisi arızasına ve verimsiz çalışmasına neden olabilecek kabul edilemez deşarjlar yapılırsa, karşı önlemlerin hızlı bir şekilde başlatılması mümkün değildir. Bu nedenle, hacimsel akış hızlarını, KOİ konsantrasyonlarını ve sonuç olarak boşaltılan yükleri belirlemek için spektrometre probları ve mobil akış ölçerler kullanmalıdır.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=