Su ve Çevre Teknolojileri Dergisi 192. Sayı (Temmuz 2024)

32 SU VE ÇEVRE TEKNOLOJİLERİ • Temmuz / 2024 TEKNİK Arıtma Tesislerinde Koku Sorunu Koku Oluşumu, Kokunun Kontrolü ve Kokunun Giderilmesi Armaplast yenilenebilir enerji, kimya, gıda, atık su ve içme suyu arıtma ve endüstriyel uygulamalarda 40 yıllık tecrübesi ile mühendislik, tasarım, proje ve üretim hizmetlerini sunmaktadır. Armaplast birçok alanda sanayi ve resmi kuruluşların profesyonel iş ortağıdır. Koku kontrol ve koku giderim, biyogaz tesisleri, biyogaz arıtma & saflaştırma, amonyak stripping hizmetlerini proses & proje & yapım ve yüklenicilik ile sürdürmektedir. Koku Oluşumu Anaerobik çürüme, organik ve indirgenebilir biyolojik kütlenin oksijen yokluğunda çeşitli bakteri kültürleri tarafından indirgenmesi sonucu, H2S, NH3, CH4 gibi maddelere çeviren doğal bir prosestir. Doğada uygun şartlar altında, kendiliğinden gerçekleşen biyokimyasal bir prosestir. Atık su ve endüstriyel arıtma prosesi olarak yaklaşık 100 yıldır, endüstriyel ve büyük ölçekli biyogaz tesislerinde ise gaz ve gübre üretim prosesi olarak yaklaşık 40 yıldır aktif olarak kullanılmaktadır. Koku ile mücadele edebilmek için öncelikle kanalizasyon, terfi merkezleri ve atık su arıtma tesislerinde H2S ve diğer kokuya neden olan bileşenlerin oluşumunu anlamak gerekir. Evsel atık su içerisinde sülfat konsantrasyonu 20-100 mg/lt arasında değişebilmektedir. Mevsimsel ve yağmur suyu etkileri ile 20 mg/lt altına inebilmektedir. Havasız ortam sayılabilecek kanalizasyon şebekesinde uygun şartlar sağlandığı takdirde H2S oluşumu gerçekleşmektedir. Bu prosesi biyokimyasal ve fiziksel olarak 2 aşamada inceleyebiliriz. Atık su içerisinde bulunan sülfat, anaerobik (oksijen ve nitrat yokluğunda) minimum su sıcaklığı 15 santigrat derece civarında, optimum 25-40 santigrat derece arasında sülfat indirgeyici bakteriler, sülfatta bulunan oksijeni kaynak kullanır, kükürt (s) oluşturur. Serbest kükürt iyonu, ortamdaki hidrojen iyonu ile birleşir ve H2S gazını oluşturur. Bir biyokimyasal reaksiyon olan anaerobik proses, içerisinde bulunduğu su sıcaklığı, sülfat konsantrasyonu ile sınırlıdır. Bundan dolayı, yaz aylarında (yaklaşık 5 aylık sürede) kükürt kaynaklı koku tespit edilebilir. Bu reaksiyonlar yaz aylarında çok daha hızlı gerçekleşir. Atık suda biyokimyasal reaksiyonlar su sıcaklığı arttıkça artar. Reaksyion sonucu oluşan H2S miktarı sülfat konsantrasyonu ile doğrudan orantılıdır. Suda çözülebilen bir gazdır ve saf suda 20oC'de en fazla 4g/dm3 çözülebilir. Çözünürlüğü su sıcaklığının 1 derece artışı ile ~%2,5 azalır. Atık su içindeki organik esaslı katı maddeler kanalizasyon sisteminde uzun süre kalırsa hidrojen sülfür gazı konsantrasyonu kanal içinde 6000 ppm çıkabilir. Atık su içindeki organik katı maddeler dağıtıldığı zaman gaz derhal dağılır ve hidrojen sülfür konsantrasyon düşer. Çözünürlüğü su sıcaklığının her 1 oc artışı ile ~%2,5 azalır. Atmosfere atılan hidrojen sülfür, yaklaşık olarak 18 saat havada kalır ve zamanla reaksiyona girerek kükürt dioksite ve sülfürik aside dönüşür. Bu ise hava kirliliğine ve asit yağmuruna neden olur. Kanalizasyon sisteminde atığın biriktiği bölgeler anaerobik faaliyetlerin ve hidrojen sülfürün daha fazla oluştuğu bölgelerdir. Yaz aylarında sıcaklık artınca çözülmüş BÜLENT ÇETİNBAŞ Armaplast Genel Müdürü

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=