Su ve Çevre Teknolojileri Dergisi 193. Sayı (Ağustos 2024)

38 SU VE ÇEVRE TEKNOLOJİLERİ • Ağustos / 2024 RAPOR ile boğuşurken, bölgemizde sanayi projeleri bütünsel yaklaşımdan uzak planlama süreçleri ile devam ediyor.PM10 ölçümü yapılan 19 istasyonun 9 unda yıllık ortalama sınır değerlerin üzerinde, 4’ünde ise sınır değerlere yakın seviyede.NO2 ölçümü yapılan 14 istasyonun 4 ünde yıllık ortalama sınır değerlerin üzerinde. DSÖ standartları ile karşılaştırma yapıldığında PM10 ve PM2,5 değerlerinin tüm istasyonlarda; NO2 değerlerinin ise 12 istasyonda sınır değerlerin üzerinde kaldığı görülüyor. • Bina yıkım süreçlerinde alınmayan önlemler nedeni ile soluduğumuz toz ile birlikte, tehlikeli madde ve asbest maruziyet riski bulunuyor. • Ülkemizin genelinde olduğu gibi kentimizde de hala atıkların tamamı kaynağında ayrı toplanamıyor. • Bir taraftan ülkemizin ilk düzenli depolama tesisi olan Harmandalı Depolama alanının yıllar içerisinde plansız kentleşme ile yapılaşmanın ortasında kalmış olmasının yarattığı problemlerle, diğer taraftan heyelan sorunu ile uğraşıyor. Harmandalı Düzenli Depolama Alanının kapatılabilmesi için şehrin evsel atıklarının değerlendirileceği alternatif katı atık değerlendirme tesislerine yönelik süreçler tamamlanmaya çalışıyor. • İzmir Kenti; bütünsel planlama ilkeleri hiçe sayılarak yaşadığı "GELİŞİM" sürecinde; kentin her yerinde karşımıza çıkan kentsel dönüşüm adı altında kontrolsüz yapılaşmalar, gökdelenler, AVM’ler ile altyapı eksiklikleri, trafik, gürültü ile boğuşan, Egenin İncisi olmaktan çok uzakta bir geleceğe doğru hızla yol alıyor... • Kentin planlanması ve gelişimi adı altında sadece ekonomi odaklı, ekolojiyi, çevresel yaşam kalitesini dikkate almayan, bölgenin yaşam kalitesini olumsuz etkileyecek tüm projelerin ÇED süreçlerinde ortak senaryonun tekrarlandığını görüyoruz. ÇED adı altında içi boşaltılmış Onay belgeleri ile yürütülen çalışmalara ilişkin açılan davalar, bilirkişi raporları ile ÇED süreçlerinin yetersizliğinin ispatlanması, kazanılan davalar ve Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından bu süreçler hiç yaşanmamışçasına aynı projelere yeniden ÇED belgeleri düzenlenmesi artık alıştığımız yöntemler haline geldi. ÇED oyunu aynı yöntemle her projede devam ediyor. • "Turizm Projesi", "Planlama" adı altında kalkınma, istihdam gibi sihirli kavramlar ile kentin ekoloİzmir ne yazık ki bu hedeften uzaklaşarak, her tarafında kuşatıldığı çevre problemleri ile boğuşmaya devam ediyor. Her yıl yaptığımız Çevre Durum Raporu değerlendirmelerinde iyileşme görmek bir yana tüm sorunların çözülmeden büyüyerek devam ettiğini, üzerine yeni çevre mücadeleleri ve sorunları eklendiğini görüyoruz. • İzmir Kentinin içme, kullanma ve tarımsal sulama amaçlı su kaynakları olan Gediz, Küçük Menderes, Kuzey Ege Havzalarında su kalitesi en kötü seviyede ve kirlenmeye devam ediyor. Planlanan önlemlerin uygulanması halinde bile kısa ve orta vadede etkili sonuç alınamayacağı öngörülüyor. Benzer süreç yeraltı sularımız için de geçerli. Kalite, miktar ve yönetim sorunları yaşam kalitemizi etkilemeye devam ediyor. • Kentleşme, artan kentsel göç ve nüfus ile yapılaşmanın getirdiği altyapı yetersizlikleri; su kayıpları, seller, körfezde koku problemi olarak karşımıza çıkıyor. • Kentleşme ve sanayileşme sorunlarından birisi olan Hava Kalitesi ve Atık Yönetiminde de karnemiz iyi değil. İzmir Kenti bir taraftan Aliağa ve Sanayi tesislerinden kaynaklanan, plansız kentleşmesinin de getirdiği hava kalitesi problemleri

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=