46 SU VE ÇEVRE TEKNOLOJİLERİ • Ağustos / 2024 Yeraltındaki Sularımızın Durumu KONUK YAZAR DURSUN YILDIZ SPD Başkanı DSİ tarafından yapılan çalışmalarda ve 1. Su Şurası Çalışmaları kapsamında hazırlanan Su Kaynaklarının Geliştirilmesi Grubu Çalışma Belgesinde yeraltı sularımızın sektörel bazlı kullanımı, havzalara göre rezerv, tahsis değerleri yer almaktadır. Buna göre; Ülkemizde sulamada kullanılan suyun %25’i içme, kullanma ve sanayi suyunun %54’ü yeraltı sularından çekilmektedir. Büyük kentlerimizin içme ve kullanma sularının ortalama %45’i yeraltı sularından çekilmektedir. TUİK verilerine göre 2016 yılında Belediyeler tarafından çekilen toplam 5,8 milyar m3 suyun yüzde 43,5 kuyu ve kaynak suyu olarak yeraltı suyundan çekilirken bu oran 2022 yılında çekilen miktar olarak 6,7 milyar m3’e oran olarak da yüzde 45’6 ya çıkmıştır Ülkemizdeki su havzalarımızın altısında (Meriç-Ergene, Akarçay, Büyük Menderes, Konya Kapalı, Doğu Akdeniz, Asi Havzaları ) yeraltı suyu tahsis miktarları emniyetli rezervi ve beslenim miktarlarını aşmış veya aşmak üzeredir. Bu durum yeraltı suyu seviyelerinin hızla düşmesine ve kalitesinin bozulmasına neden olmaktadır. Yeraltı suyu seviyesinin düşmesi ve kalitesinin bozulması birbirini etkileyen dinamik süreçlerdir. Su seviyesinin düşmesi, suyun daha fazla kirlenmesine ve kalitesinin bozulmasına yol açabilir. Bu süreçler, su yönetimi ve koruma stratejilerinin entegre bir şekilde ele alınmasını gerektirir. Hem su seviyesinin korunması hem de su kalitesinin iyileştirilmesi için sürdürülebilir yönetim uygulamaları ve etkili denetim mekanizmaları oluşturulmalıdır. 6 Su Havzamızda Yeraltı Suları Alarm Veriyor 2021 yılında Birinci su şurası çalışmaları kapsamında hazırlanan Su Kaynaklarının Geliştirilmesi Grubu Çalışma belgesinde ve daha sonra 2022 ve 2023 yıllarında DSİ ve Su Yönetimi Genel Müdürlüğü tarafından yürütülen yeraltı suyu gözlem çalışmaları sonuçlarında havzalarda rezerv ve tahsis değerlerine göre su havzalarının altısında emniyetli rezerv miktarlarının aşıldığı görülüyor. Özetle; DSİ ve Su Yönetimi Genel Müdürlüğü tarafından yapılan çalışmalardan elde edilen sonuçlar, yeraltı sularımızın 6 havzada kırmızı alarm seviyesinde miktar riski altında olduğunu ortaya koymuştur. Değerlendirme ve öneriler Ülkemizin yeraltı suyu potansiyeli batıdaki havzalarda miktar ve kalite açısından alarm vermekte olup Tahsis ve kullanımların acilen kontrol altına alınması önem ve öncelik taşımaktadır. Yeraltı sularımızın emniyetli rezervinin tespiti için daha detaylı çalışmalar yapılmalıdır. Yeraltı suyu tahsislerinin kullanım miktarları sürekli takip edilmelidir. Tahsis konusunda düşük veya aşırı çekim tespit edilerek rezerv kullanımı dinamik olarak planlanmalıdır. Bir havzada anlık ölçümlerle yeraltı suyu seviyesindeki düşüşün sürekli olduğu ve kritik seviyenin altına indiği tespit edildiğinde su tahsisine son verilmeli, kontroller arttırılmalı, kaçak kuyular kapatılmalı, yasal tedbirler eksiksiz olarak uygulanmalıdır. Ancak iklim değişikliği etkisinin arttığı ve yeraltı suyu seviyesindeki düşüşün süreklilik kazandığı havzaların sadece tahsise kapatılması yeterli olmamaktadır. Bu havzalarda aynı zamanda kaçak ve aşırı çekimlerin de daha sıkı kontrol edilmesi, kaçak kuyuların kapatılması yeraltı suyunun beslenmesi için tedbirlerin alınması gerekir. Bu havzalarda koruma ve beslenim bölgeleri oluşturulmalıdır. Yeraltı suyu seviyesinin korunması ve kalitesinin iyileştirilmesi için bu adımların atılması büyük önem taşır. Özellikle yeraltı sularında sürdürülebilir su yönetimi stratejilerini uygulamak gelecekte su güvenliğimizin sağlanması için büyük önem taşımaktadır. Yeraltı suyu seviyeleri neden düşer? Yeraltı sularımızın seviyesi - Yağışların azalması ve yeraltı suyu besleniminin azalması, - Yeraltı suyuna duyulan içme ve kullanma suyu talebinin yoğun şekilde artması ve suyun verimsiz kullanılması, - Yeraltı suyunun emniyetli rezerv değerlerinin üzerinde bir çekime maruz kalması, - Kaçak kuyulardan yapılan çekimler, - Yüzey suyu kaynaklarının verimsiz
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=