60 SU VE ÇEVRE TEKNOLOJİLERİ • Eylül / 2024 Dağıtım sistemindeki normal çalışma basıncı 60 ila 75 psi arasında değişir. Tipik konut içme suyu sistemleri 40-70 psi basınç altında çalışacak şekilde tasarlanmıştır. Su basıncı 75 psi’yi aşarsa ikaz sistemi devreye girmeli ve 100 psi basıncı ise kabul edilebilir bir aralığa düşürmek için hatta bir basınç regülatörü takılması gerekir. Basınç regülatörü, evlerdeki ekipmanı suyun uygulandığı aşırı kuvvetin neden olduğu hasardan korur. Bunun tersi de olabilir; basınç 40 psi’nin düşerse, kabul edilebilir seviyelere getirmek için bir basınç yükselticiye ihtiyaç duyulabilir. Su dağıtım sistemlerinin uygun su kalitesi sağlayabilmesi için, su dağıtım şebekesine basınç regülatörleri uygular. Su dağıtım sistemleri ayrıca tüketicilere 20 psi’den düşük olmayan bir basınçta uygun veya yeterli su sağlamalıdır. Su ana basınç seviyeleri değişebilse de, birçok sistem tüketicilere yeterli su sağlandığından emin olmak için basınç sensörleri kullanır. İran’da yapılan bir çalışmada su dağıtım şebekesinde optimum basıncın 68 psi olarak hesaplanmıştır. Su dağıtım sistemleri, su basıncı sorunlarının oluşmasını önlemek için su sayaçlarını ve sensörlerini yakından izler. Aşırı yüksek veya düşük basınçlar gibi basınç seviyelerindeki hatalar, borulara, vanalara ve pompalara zarar verebilir ve güvenlik riskleri yaratabilir. Su kalitesinin risk altında olmasını önlemek için birçok sistem mevcuttur. Yüksek su basıncının çok daha fazla suyu israf ettiği ve boruları patlatabileceği, armatürlere zarar verebileceği ve bunları kullanan kişileri yaralayabileceği bilinmektedir. Günümüzde birçok belediyenin sadece ev sahiplerinden ve işletmelerden su tüketimi için yüksek ücretler almakla kalmayıp, aynı zamanda tüketicilerden de atık suyun bertarafı için aynı derecede yüksek ücretler aldığını düşündüğünüzde, israf edilen su iyi değildir. Bir su dağıtım şebekesindeki (WDN) fiziksel (gerçek) kayıpları azaltmak için en bilinen önlemlerden biri akıllı basınç yönetimidir. Azaltılmış basıncın su dağıtım şebekelerinin (WDN) ekonomik ömrü üzerinde olumlu bir etkiye sahiptir, çünkü sızıntılar ve kırılmalar nedeniyle oluşan su kayıpları daha azdır ve ekipmanlar (borular vb.) 24 saat içindeki basınç değişimleri nedeniyle daha az yük altındadır. İçme suyu şebekesinde su kesintisi olduğunda şebekedeki basıncın düşmesi ve vakumlama etkisi ile şebeke dışındaki kirli su, borulardaki çatlak ve deliklerden şebeke içerisine girebilir. Buda içme suyunu riskli duruma sokar. Bu durumda, şebeke ile dağıtılan içme suyu kirlenir ve önemli sağlık riskleri ortaya çıkabilir. İçme suyu şebekesinde kayıplar azaldığında, şebekeye dış ortamdan giren kirli su girişi de azalır ve bu da su kaynaklarının sürdürülebilir kullanımıyla sonuçlanır. Bir su dağıtım şebekesi (WDN) içindeki basınç optimize edildiğinde, su yaşı değerleri artar. Su yaşı, suyun su dağıtım şebekesi (WDN) içindeki tutulma (kalma) süresidir. ABD’de 800’den fazla su temin şebekesini kapsayan bir anketin sonuçlarına göre, bir şebekedeki ortalama su yaşı 1,3 gün olarak ölçülürken, maksimum 3,0 gündür. Artan su yaşı değerleri, dezenfeksiyon yan ürünlerinin oluşumu, nitrifikasyon, mikrobiyal yeniden büyüme, patojen girişi, artan sıcaklık, tortu birikimi vb. gibi su kalitesi sorunlarıyla bağlantılıdır. Bakiye serbest klor, su dağıtım şebekesinde suyun yaşı arttıkça azalır ve hatta tamamen kaybolabilir ve su riskli hale gelebilir. Su yaşı, su dağıtım şebekelerinde (WDN) bir su kalitesi göstergesi olarak kabul edilir. Genel olarak, su yaşı değerleri düşük olmalıdır. Basınç, doğru şekilde yönetilirse su şirketlerinin bakım maliyetlerini azaltabilen ayarlanabilir bir parametredir. Su dağıtım sistemlerindeki (WDS) sızıntı, önemli kaynak israfına yol açan büyük bir sorundur. Şebeke sisteminde ortalama basınçta %37’lik bir düşüşün, boru patlama sayısında %51’lik bir azalmaya yol açar. Su dağıtım şebekesinde akıllı basınç yönetimi sızıntıyı ortalama %33 ve enerji tüketimini %25 oranında azaltılabilir. İçme suyu şebekesinde sızıntı doğrudan basınçla ilgilidir, bu nedenle ağdaki yüksek basınç durumları sızıntı sıklığını önemli ölçüde artırabilir. Aşırı basınçlı şebekelere basınç düşürücü vanaların (PRV) takılması, sızıntıyı kontrol etmenin etkili bir yolu oldu unu kanıtlamıştır ve basınç yönetimi tekniklerinin uygulanması, su temin maliyetlerini %20-55 oranında azaltmıştır. 6. SU KAYBINI AZALTMANIN FAYDALARI NELERDIR? Su kaybının azaltılması su idaresine, müşterilere ve çevreye birçok fayda sağlayabilir. Kayıp suyun azaltılması, işletme maliyetlerinin azaltılmasıyla gelir ve karlılık artırılabilir. Ayrıca, yeterli ve adil su temini ve hizmet kalitesi sağlanarak müşteri memnuniyeti ve güveni artırılabilir. Ayrıca, yüzeysel ve yeraltı su kaynaklarının korunması, enerji tüketiminin ve sera gazı karbon emisyonlarının azaltılması ve altyapı arızası veya kirlenme risklerinin hafifletilmesi yoluyla su sisteminin sürdürülebilirliği ve dayanıklılığı artırılabilir. Son olarak, halk sağlığına, sanitasyona ve ekosistemin korunmasına katkıda bulunarak toplumun sosyal ve çevresel hedefleri desteklenebilir. 6.1. Detaylar Su kaybını azaltmayı sihirli bir değnek gibi düşünüle bilinir; kamu hizmetini, toplumu ve çevreyi dönüştürür. Sadece dolan değil, kayıp suyu azaltarak gelirleri artırılabiliniz. Sadece boş vaatler değil, güvenilir su akışı ile mutlu müşteriler sağlanabilir. Sadece beton borular değil, sağlıklı su kaynakları ile gelişen bir ekosistem sağlanabilir. Su kaybını MAKALE
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=