mesini sağlar. İnsan müdahalesi olmadığı veya en az düzeyde olduğu sürece doğadaki çevrimler genellikle hep aynı düzen içinde sürüp gider. Su çevrimi de bunlardan biridir. Su çevriminin dört ana unsuru yağış, yüzeysel akış, yeraltı suları ile buharlaşma ve terlemedir. Su kaynaklarımızın hesabında bunlar miktar olarak hesaplanır. Ancak su çevriminin insan faaliyetleri ile bozulması bu miktarın azalmasına neden olur. Fosil yakıt kullanımı ve sera gazı salımlarının yol açtığı İklim değişikliği su döngüsünü doğrudan etkiler. Yağış düzenlerinde değişiklikler meydana gelir. Bunun yanı sıra orman alanlarının yok edilmesi, mera ve diğer tarım alanlarının kentsel ve endüstriyel yerleşime terk edilmesi gibi hatalı arazi kullanım planlamaları ve teknik kurallara uymayan tarımsal uygulamalar bir su havzasının hidrolojik özellikleri ve su döngüsü üzerinde önemli etkiler yaratır. Örneğin Ormanlar, su buharının atmosfere salınmasında ve yağışların düzenlenmesinde çok kritik bir rol oynar, dolayısıyla ormansızlaşma yağış miktarını ve dağılımını etkiler. Arazi kullanım şeklimiz, ne miktarda yağışın buharlaşma-terleme yoluyla su kaybına neden olacağını ve yüzeysel akışla toprağa sızma arasındaki su dengesini tayin eder. Geniş tarımsal ve mera alanlarının kentsel kullanımlara tahsis edilmesi, söz konusu bölgedeki hidrolojik denge üzerinde olumsuz etkiler yaratır. Yanlış arazi kullanım planları toprakta tutulan suda ve yeraltı sularının beslenmesinde azalmaya neden olarak dengeyi bozar. Özet olarak insan faaliyetleri su döngüsünün hızını, akışını ve suyun kalitesini değiştirerek, doğal süreçleri olumsuz yönde etkiler. Bu nedenle sürdürülebilir su kullanımı ve çevre koruma politikaları, su döngüsünün milyonlarca yılda oluşmuş olan denge içinde sürebilmesi için kritik öneme sahiptir. Bu nedenle suyun korunması doğal çevremizin korunmasından başlamalıdır. İklim değişikliğinin su döngüsüne etkisi İklim değişikliği, dünya genelindeki sıcaklıkları, yağış rejimini, yağış düzenlerini, buharKONUK YAZAR
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=