■ New Scientist- 06.01.2006 Çeviren: Gamze NESİPOĞLU 2005 yılı, yaşanan olaylardan ötürü "doğal felaketler yılı" olarak adlandırılıyor; Kuzey Atlantik'te gerçekleşen fırtınalar, kasırgalar ve büyük ölçekli depremler bunun en güzel kanıtını oluşturuyor. Bilimadanıları, dünyanın buz kütlelerine yaklaşmasına karşın, dünyada önüne geçilemez bir küresel ısınmanın yaşanmasına dair uyarıda bulunuyor. Hindistan'da 26 Aralık 2004 tarihinde yaşanan deprem ve tsunami, "doğal fe- ~ SU VE ÇEVRE TEKNOLOJİLERİ• SAYI 6 laketler yılı"nın tetikleyicisi olarak görülCıyor. Hindistan'cla yaşamı sekteye uğratan tsunaminin sonuçları; 300 bin kişinin ölümü, Hindistan ekonomisinin bozulması ve Sri Lanka'dan Somali'ye kadar sahil şeridinde uzanan ülkelerin neredeyse yok olması şeklinde kaydediliyor. Tsunaminin sonuçları arasında, çevreye verdiği bu büyük zararın yanı sıra Güneydoğu Asya'claki mercan kayalıklarının parçalanması ve buradaki tuzlu suyun taşınması ela yer alıyor. Deprem uzmanlarının, depreme yönelik uyarıların dikkate alınmaması da felaketleri art arda getirdi: Mart ayında Sumatra'daki büyük depremin ardından Pakistan ve Kashmir, 7.6 ölçeğinde büyük bir depremle sarsıldı. 80 binin üzerinde kişinin hayatını kaybettiği bu depremle hayatta kalanlar ela kış aylarında yaşamlarını zor koşullarda idame ettirmeye çalıştı ve zorluklarını hala yaşıyorlar. Kasırgalı Yaz 2005 yılında yaşanan iklim değişikliği, tropikal hava sistemlerinin önemini artırdı. Dennis, Emily, Rita, Wilma ve Stan kasırgaları; büyük tahribatlara yol açtı ve sürekli tekrar etti. Gulf Coast'ta (Amerika) gerçekleşen ve 6 metre yüksekliğinde olan Katrina kasırgası, 90 bin metrekarelik bir alanda ciddi yıkımlara neden oldu. Yüzde 80'ni sular atında kalan New Orleans (Amerika), yaşadığı felaketlerin etkisini hala yaşıyor. Kasırgalar sadece Amerika'da değil aynı zamanda İspanya ve Afrika'da da gerçekleşti.
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=