Su ve Çevre Teknolojileri Dergisi 69. Sayı (Nisan 2014)

24 Su ve Çevre Teknolojileri • Nisan 2014 düşmüştü ki deniz suyu, yeraltından barajlara karışmaya başlamıştı. Deniz- suyu karıştığı zaman suyun iletken- liği inanılmaz derecede yükseliyor. Mesela mevcut şebeke suyunun iletkenliği 400 mikrosiemens iken o dönemde raporlara göre suyun ilet- kenliği 2000-3000 mikrosiemens’lere kadar çıkmıştı. Bu, suyun agresif olması demektir. Su, özellikle sıcak su tesisatlarında boruların çürümesine ve kireçlenmesine neden olmuştu. O dönemde mevcut tesisatımız gal- vanizdi, sonrasında ise bakırla değiş- tirdik. Ayrıca sıcak su tanklarımız da eskiden galvanizdi, şimdi 4,5 ton’luk paslanmaz sıcak su tankı kullanıyoruz. Su&Çevre: Atık yönetimiyle ilgili neler yapıyorsunuz? Ali Süngü: Hastanemizin tehlikeli atıklar sıvı ve katı olarak ikiye ayrı- lıyor. Katı atıklar içinde geridönü- şümlü olanlar ve olmayanlar bulu- nuyor. Atıkların bertaraf edilmesinde kanun ve yönetmeliklere göre hareket ediyoruz. Mesela floresan lambaları mümkün olduğunca azalttık ve LED lambalara geçtik. UPS sistemindeki tüm akülerin 6-7 yılda bir değişmesi gerekiyor, yaklaşık 10 ton atık akü çıkıyor ve çalıştığımız firmanın, uygun şekilde belgeli olarak atığı bertaraf etmesini sağlıyoruz. Bunun yanı sıra eskiden ilaçlar tıbbi atık kapsamın- daydı, şimdi ise tehlikeli atık kapsa- mına geçti. Kanserojen olan tıbbi atık- larımız da var. Tıbbi atık konusunda piyasadaki birçok firma ile çalışıyoruz. Jeneratörlerden yıllık atık yağ çıkıyor, o yağları toplama izni olan yağ berta- raf firmalarına gönderiyoruz. Bunun dışında radyoaktif atıklarımız var. İyot tedavisinde kullanılan atıklar radyo- aktif atıktır. Tıbbi atık odalarımızda dedektörlerimiz mevcut ve tıbbi atık- lara radyoaktif atık karışmaması için sürekli kontrol ediliyor. Hastanede hangi atığın nereden geldiği bellidir. Bunun dışında kağıtlar, piller, plastik ve metaller ayrı ayrı geridönüşüme gidiyor. Su&Çevre: İç hava kalitesini nasıl sağlıyorsunuz? Ali Süngü: Hava kalitesi bizim için çok önemli. Hastanedeki ameliyat- haneden hasta odalarına kadar çeşitli alanlarda, yönetmelik ve Sağlık Bakan- lığı standartlarına bağlı olarak 6 ayda bir partikül ölçümlerini kendi bünye- mizde yapıyoruz. Bunların yanı sıra cihazları korumaya yönelik çalışmalar da yapıyoruz. Hastane genelindeki filtreleme sistemi hijyenik ortamlarda 4, normal ortamlarda 3 kademeli ola- rak çalışıyor. Sağlık açısından filtrede cam elyaf değil, sentetik elyaf kulla- nıyoruz. Benim için en önemli nok- talardan biri budur. Genellikle işlet- melerde 3-4 dolar ucuz olsun diye F7 standardı torba filtre kullanılır; biz ise hastanenin her yerinde F9 standardı torba filtre kullanıyoruz. Hastanede her yer yüzde 100 taze hava ile çalışı- yor. Filtre için yıllık yaklaşık 300-400 bin TL harcıyoruz. Eğer hijyen alanda Hepa filtre kullanıyorsanız, havadan bulaşacak olan enfeksiyon riski on binde bire düşmüş oluyor. Enfeksiyon Kontrol Komitesi’nde de toplantılara katılıyoruz. Genellikle hastanelerde ameliyat esnasında risk fazla oldu- ğundan hasta enfeksiyon kapabiliyor ve yoğun bakıma alınıyor, orada en az bir hafta antibiyotik tedavisi uygu- lanıyor. Bizde ise hasta ameliyatını oluyor, yoğun bakıma ve ardında da hasta odasına alınıyor, sonra taburcu ediliyor. Hastanemizde ortalama üç gün olan bu süre, farklı hastanelerde 1-2 haftaya kadar çıkabiliyor. Su&Çevre: LEED sertifikasıyla da ilgili bazı girişimleriniz var... Ali Süngü: LEED sertifikası için baş- vurduk ve Energy Star belgesi aldık. Bu çalışmamız Kasım ayından beri sürüyor. Mevcut bina olarak Gold seviyesindeyiz ve hedefimiz Platin almak. Tespit ettiğimiz iyileştirme çalışmalarına devam ediyoruz. LEED ile ilgili ulaşım ve iç hava kalitesiyle ilgili anketleri çalışanlarımızla yaptık. Ayrıca bina dışındaki aydınlatmaları elden geçireceğiz. Hastanemizde üç bine yakın ekipman var ve bunların kontrolü otomasyon sistemi tarafın- dan sağlanıyor. Ancak aydınlatma otomasyonu yok ve bunu yapmak istiyoruz. LEED sertifikasına baş- vururken Energy Star’dan en az 75 puan alma ön şartı vardı. Türkiye’de hiçbir hastane henüz Energy Star sertifikası almadığı için ABD’de aynı enlem üzerindeki 22 hastane ile kıyas yapılarak, bize 92 puan verildi. Dolayı- sıyla LEED’e geçmeye hak kazandık. Türkiye’de LEED sertifikası alan ilk hastane olacağız. Eğer Platin alırsak dünyada dördüncü hastane olacağız. Bizim standartlarımız zaten yüksek. ISO 14001’i 2004 yılında almıştık. Sağlık & Çevre

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=